DÖRT ŞANS!

DÖRT ŞANS!

Pers sultanı iki kişiyi ölüme mahkum etmişti.
Sultanın atını ne kadar sevdiğini bilen o adamlardan biri, eğer hayatı
bağışlanırsa bir yıl içinde ata uçmayı öğretebileceğini söyledi.

Kendini dünyadaki tek uçan ata binerken hayal eden sultan bu teklifi kabul etti.

Diğer mahkum inanmayan gözlerle arkadaşına baktı:
"Atların uçamadığını biliyorsun." dedi. "Nasıl olup da böyle delice bir fikirle çıkabildin ortaya? Yalnızca kaçınılmazı geciktiriyorsun o kadar!"

"Pek değil" dedi birinci mahkum. "Kendime dört özgürlük şansı tanıdım."
Sonra saydı o dört şansı:
1- Sultan bu yıl ölebilir,
3- Ben ölebilirim,
3- At ölebilir,
4- Belki ata uçmayı öğretebilirim!..
●
Bu anekdottan neyi anladık?
Sizi bilmem de "Savaşan kaybedebilir, savaşmayansa çoktan kaybetmiştir"i anladım ben. "Vazgeçmenin dışında mağlubiyet yoktur" zira.

Hatırlayalım:
Hicret esnasında Mekkeli müşriklerin takibinden kurtulabilmek için Resulullah (sav) ve Hz. Ebu Bekir Sevr mağarasına sığınmışlardı. Hakkı inkara şartlanmış talihsizler iz süre süre mağaranın ağzına kadar geldiler. Ebu Bekir endişelendi yakalanacağız diye. O kritik anda ne buyurdu Âlemlere Rahmet:
.
لَا تَحْزَنْ اِنَّ اللّٰهَ مَعَنَا
.
"Tasalanma, Allah bizimle."
Kur'an - Tevbe 9/40

Velhasıl umutlarımızı kaybetmeyelim; hayat gerçekten sürprizlerle dolu. Tabii ki pes etmeyenler için!

Vesselam...
M. TULUKCU
●●●
فَلاَ تَكُن مِّنَ الْقَانِطِينَ
.
"ÜMİT KESENLERDE OLMA!"
Hicr 15/55

●