HATALIYSAM ARAMA!

HATALIYSAM ARAMA!

Bir öğretmen olarak önce kendi kaleme bi gol atayım:
"Öğrenemeyen öğrenci yoktur, öğretemeyen öğretmen vardır." :)

Elbette bu anonim söze itiraz edecek eğitimciler de çıkabilir. Hatta kısmen haklı dahi olabilirler; ama kısmen!

"Vazgeçmenin dışında mağlubiyet yoktur"a inanarak her yol denenir, eninde sonunda mutlaka bir başarı elde edilir. Hiçbir emek boşa gitmez, hiç olmazsa kas yapar. İşte ben buna inanıyorum.

Sizlere uzun uzun felsefi tahliller yaparak meseleyi uzatmak istemem. Demeye çalıştığım şu:

Evde anne babalar, okulda öğretmenler olarak hepimizin dikkat etmesi gereken şey, çocuğumuza veya öğrencimize "öz güven" vermek, onun başarılı olacağına inandığımızı kendisine hissettirmektir. Hatalardan, yanlışlardan korkmamasını, hayatta çok başarılı yıldız isimlerin bile ulaştıkları noktayı, önceki hatalarına borçlu olduklarını örnekleriyle anlatmalı, kendilerini mutlaka cesaretlendirmeliyiz.

Mesela tüm zamanların en iyi basketbolcusu kabul edilen Michael Jordan:

"Kariyerim boyunca 9000’den fazla şut kaçırdım. Nerdeyse 300 maç kaybettim, 26 kere maçı kazandırmak için son şut bana verildi ve kaçırdım! Hayatımda tekrar, tekrar ve tekrar başarısız oldum. Hata üstüne hata yaptım. Ve işte bu yüzden başardım. Bir gün NBA'e gideceğim dediğimde herkes bana gülmüştü. Şimdi hepsinin evinde posterlerim var" diyor.

Fizik alanında çığır açmış Einstein, çocukken altı yaşına kadar konuşamadı ve 9 yaşına kadar da okuyamadı. Öğretmenleri tarafından geri zekalı, anti-sosyal ve dalgacı olarak tanımlandı. Sonra ne oldu peki?
Kendisinden dinleyelim:
"Sakın sana kötüsün diyenlere aldırma, bana da gerizekalı dediler. Atomu parçalayıp ellerine verdim." :)

Daha buna benzer pek çok örnekler yazabilirim, anlayana sivri sinek saz!

Gençlerimize mutlaka pozitif enerji yayalım. morallerini bozmak motive etmez, aksine geriletir.

Şu sözün sahibini bilmiyorum, bazıları alınsa da realite budur:

"Yeryüzündeki hiçbir çocuğu "senden adam olmaz" diyerek adam edemezsiniz. Unutmayın ki her çocuğun rol ve modeli öncelikle anne ve babasıdır. Çocuk eğer sizin gözünüzde adam olamayacaksa, adam olamadığınızdandır!"

Bu tespit, sadece ana babalar için değil öğretmenler için de geçerlidir tabi.

Yapan yapıyor dostum görüyorsunuz işte! Bırakınız insanları hayvanları bile eğitiyorlar. Kırmızı ışıkta anında duran, yeşil yanınca hemen geçen köpekleri hiç mi görmediniz? Gözleri görmeyenlere rehberlik yapıyor bu köpekler!

Maide Suresi'nin 4. ayetinde muhteşem bir ders var, tabi anlayana:

"Allah’ın size verdiği yeteneklerle kendilerini eğitip alıştırdığınız avcı hayvanların tuttukları (avlar) da size helâl kılındı." buyruluyor.
Bu ne demek?
"Hayvanlar eğitilebilir" demek.
Anlamadan okuyup okuyup ağlayayacağınıza, biraz kafa yorun çalışın da şu emrinize verdiğim (Casiye 45/13) hayvanları eğitip hizmetinizde kullanın!" deniliyor!
Öyle buyrulmuyor mu?
Sadece av için de değil üstelik, narkotikte, bomba aramada, insan kurtarma vb tüm alanlarda hatta!
Maalesef Maide 4'e biz müslümanlar sadece okur ağlarız, "gavur" dediklerimiz de bunun gereğini yapar, hayvanları eğitip dünyasını ihya eder! Ne garip değil mi?

Konuyu dağıttık yav!

Yani "hayvanlar bile eğitilebiliyorsa, çocuklarımız niye eğitilemesin?" demek istiyorum. Şayet eğitemiyorsak, sorun çocuklarımızda değil, ebeveyn ve öğretmenlerde nokta. :)

M. TULUKCU

●●●

يَسِّرُوا وََلا تُعَسِّرُوا بَشِّرُوا وََلا تُنَفِّرُوا
.
"Kolaylaştırın zorlaştırmayın. MÜJDELEYİN, NEFRET ETTİRMEYİN."
Hz. Muhammed (sav)