MANŞET!

KUR’AN NASIL OKUNUR VE DİNLENİR?

KUR’AN NASIL OKUNUR VE DİNLENİR? Karanlıklardan aydınlığa çıkalım, (Hadid 9) en doğru yolu bulalım (İsra 9) diye biz kullarına Kitabullah...

22.05.2017

HADİSLER OLMASA NAMAZI NASIL KILACAKMIŞIZ???

HADİSLER OLMASA NAMAZI NASIL KILACAKMIŞIZ???


Bu sorunun cevabını 2 ayrı paylaşım halinde cevaplandırmaya çalışacağım.
Okuduğunuz şu ilk bölümü, uzun yazıdan sıkılan veya hemen sonucu görmek isteyenler için hazırladım... İşin detayını öğrenmek isteyenler biraz daha beklemek zorunda kalacaklar. Çünkü hem benim için yorucu oluyor hem de okuyucularımın dikkati dağılabiliyor...
İşte merak edenlere ilk cevabım:
Resulullah (sav) döneminde Abdullah Bin Amr el As, Cabir Bin Abdullah, Hz. Ali gibi birkaç küçük istisnalar dışında Hadisler (yani Peygamberimizin sözleri) yazılmamıştı. Yazanların elinde de birkaç metin vardı sadece. Ya zekat dağıtımına dair birkaç sahifeden ibaretti bunlar, ya da Resulullah’ın bir hutbesinden bir bölüm gibi hatıra niteliğindeydi eldekiler. Yani o dönemin müslümanlarında, şimdiki gibi ellerinde açıp okuyacakları bir Hadis kitabından asla bahsedilemezdi.
Hadisler, Tabiin (Resulullah'ı görememiş 2. nesil) döneminde tedvin ve tasnif edilmişlerdir… Ciddi anlamda kapsamlı ilk hadis kitaplarından biri İmam Malik’in (öl. 795) Muvatta adlı eseridir mesela. Yani Resulullah’ın vefatından yaklaşık 90 yıl sonra yazıldı Muvatta isimli bu hadis kitabı…
Bu ne demek?
Ashabın pek çoğu hiçbir Hadis kitabı okumadı demek!!!
Peki, ellerinde Hadis kitabı yokken nasıl namaz kıldılar öyleyse???
Öyle ya Hadisler olmadan namaz kılınamazmış ya kimi zevata göre!!!
Yav kılmaz olur mu hiç, tabii ki kıldılar.
Nasıl kıldılar peki?
Şöyle kıldılar:
"Hadis kitaplarını okuyarak ya da Peygamberimizin sözlerini duyarak dinleyerek değil asıl,
BİZZAT RESULULLAH’TAN GÖREREK, FİİLİ OLARAK O’NUN KILDIĞI/ KILDIRDIĞI NAMAZA UYARAK, O'NUNLA BİRLİKTE BİZZAT UYGULAYA UYGULAYA, BİR BİRLERİNİ İZLEYE İZLEYE NAMAZLARINI KILDILAR!..
VE BU NAMAZ KILMA ŞEKLİNİ DE HER MÜSLÜMAN, ÇOLUK ÇOCUĞUNA KONU KOMŞUSUNA UYGULAMALI OLARAK ÖĞRETTİ ŞEVKLE...
NESİLDEN NESİLE GÜNÜMÜZE KADAR BÖYLE GELDİ BU İŞ!... HALA DA DEVAM EDİYOR!.."
Bunu biraz açayım.
Namaz ibadeti, sadece Hz. Muhammed (sav) ile farz kılınmış bir emir değildir. Ta Hz. İbrahim döneminde bile namaz insanlığa farz kılınmıştı (Bakara 83 - Ali İmran 39 - Hac 26)
Allah elçiler aracılığıyla namazı farz kıldı ama bir şey daha buyurdu insanlığa:
“Elçilerime uyun… Elçilerimi örnek alın, onlara tabi olun…" (Bkz mesela Nisa 64 ve 80 - Haşr 7 - Ali İmran 31,32 - Enfal 24 vb vb)
Ve bütün elçiler de namaz emriyle birlikte iman edenlere imamlık yaptılar aynı zamanda.
İman edenler PEYGAMBERLERİNİ GÖREREK, UYGULAYARAK, ELÇİLERİ TAKLİT EDEREK NAMAZLARINI KILDILAR yani…
ÇÜNKÜ ELÇİYE İTAAT ALLAH’A İTAATTIR aynı zamanda… (Yukarıda ayet numaralarını verdim)
ÇÜNKÜ ELÇİLER KAFASINA GÖRE DEĞİL KENDİLERİNE ALLAH TARAFINDAN VAHYEDİLENE GÖRE KONUŞUR VE DAVRANIRLAR…
CEBRAİL’DEN ÖĞRENDİLER O’NLAR DA HEM YAŞAYIP HEM DUYURMAKLA SORUMLU OLDUKLARI DİNİ…YANİ ALLAH’TAN ÖĞRENDİLER HER ŞEYİ HER ŞEYİ... (Necm 53/3-5 - Rahman 55/2)
RESULULLAH (sav) ELÇİ OLMADAN ÖNCE KİTAPTAN İMANDAN HABERİ YOKTU Kİ... (Şura 42/52) O DA KUR'AN'LA HİDAYETE ULAŞTI ANCAK... (Duha 93/7 - Sebe 34/50)
Mekke’nin fethinden sonra Beytullah’ı canlandırın bir an için gözünüzün önünde.
O yıllardan 20 ağustos 2014 bugüne gelinceye kadar Kabe başta olmak üzere Mescid-i Nebevî dahil her yerde namaz nesilden nesile, birbirlerini izleye izleye yani fiili olarak uygulanmıştır aralıksız… kesintisiz...
Kitaplarda yazılması, rivayetlere göz atılması hiç mi hiç gerekmiyor yani…
Siz namazınızı evinizde kılarken, çoluk çocuğunuz kitapları okuyup da mı seccadenizin yanına duruyor ellerini bağlayıp yanınıza mesela???
Tamamen sizi taklit ediyor. Size bakıp ellerini bağlayarak, dudaklarından belli belirsiz dualar okuyormuş gibi kıpırdatarak, rüku ve secdeye gidiyor kendince!..
Çocukken bütün yaptıklarımız, öğrendiklerimiz böylesine taklitle başlamıyor mu hep???
Siz çocukken, kitaplardan okuyarak mi Şivlilik toplardınız??? (Konya yöresinde hala sürdürülen bir Regaib kandili geleneği)
Ya da fener alayı düzenlerdiniz kimi gecelerde???
Aşure çorbasını analarımız kitaplardan okuyarak mı hazırlardı 10 muharrem günlerinde he???
Bu ve benzeri işlerin temeli BİRBİRİNDEN GÖRE GÖRE, BİRBİRİNİ TAKLİT EDE EDE YANİ FİİLİ OLARAK öğrenilir ve yapılır. Özü budur bu işlerin… Kitaplar olmadan da din yaşanabilir yani.
YAZMA İŞİ HER ZAMAN UYGULAMALARDAN SONRA OLMUŞTUR sakın bunu es geçmeyin…
Namaz ve benzeri ibadetler, okuyarak dinleyerek değil, FİİLİ OLARAK UYGULAMALI yapılır ve öğrenilir asıl, bilmem anlatabildim mi?
Bu sebeple derler ki kimi fakihler:
“Mekke ve Medine’de kılınan namazlara daha çok itibar edilmelidir. Çünkü bu kentlerde yaşayanlar, namazı, Resulullah ve ashabından bizzat göre göre, aynen taklit ede ede nesilden nesile yaşayarak, yaşatarak aktardılar... Sonradan müslüman olan yer ve kabileler ister istemez kendi kültürlerini, alışkanlık ve anlayışlarını da ibadet alanına yansıtmışlardır ve kısmen de olsa orijinal dinden uzaklaşmışlardır... Mekke ve Medine namazına sahip çıkın!”
Bence de haklılık payı var bu düşüncenin.
Nitekim de öyle olmuyor mu? Her ülkenin ibadetlerinde ufak tefek farklılıklar yok mu?
Türkiye'de bi ayrı, Endenozya'da bi ayrı, Nijerya da bi ayrı namaz ve sonrası uygulamalar görebiliyoruz.
Hatta aynı ülkede köy, ilçe ve şehirlerde bile kimi farklılıklar göze çarpabiliyor... (Farklı namaz uygulaması ayrı bir tartışma konusudur geçiyorum)
Demek ki neymiş, namaz kılabilmek için mutlaka hadis kitaplarının olması şart değilmiş! Resulullah döneminden beri nesilden nesile uygulamalı, fiili olarak zaten aralıksız kılınıyormuş namaz!..
BUNUN ADI FİİLİ(yaşayan - Nebevî) SÜNNETTİR VE BU NEBEVî SÜNNET'E UYMAK DA YİNE KUR'AN'IN EMRİDİR.
NESİLDEN NESİLE UYGULAMALI OLARAK YAŞAYIP GELEN BU NAMAZ ŞEKLİNİN DAHA SONRALARI HADİS KİTAPLARINDA DÜZENLİ OLARAK KAYIT ALTINA ALINIP YAZILMASI İSE İŞLERİMİZİ SADECE BİRAZ DAHA KOLAYLAŞTIRIR HEPSİ BU... YOKSA DÜNYANIN SONU HİÇ DEĞİL, O ZATEN FİİLEN YAŞIYOR...
Hani hadisler olmadan namazı kılamazdık???
2. bölümde görüşmek üzere inş...
Vesselam…
M. TULUKCU
وَاْمُرْ اَهْلَكَ بِالصَّلٰوةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَا
"AİLENE NAMAZI EMRET... KENDİN DE ONA SABIRLA DEVAM ET!"
Kur'an - İsra 20/132

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.