MANŞET!

KUR’AN NASIL OKUNUR VE DİNLENİR?

KUR’AN NASIL OKUNUR VE DİNLENİR? Karanlıklardan aydınlığa çıkalım, (Hadid 9) en doğru yolu bulalım (İsra 9) diye biz kullarına Kitabullah...

21.05.2017

NİNEMİN GÜNLÜĞÜ

NİNEMİN GÜNLÜĞÜ
Rahmetli ninem ölmeden önce günlüğünü bana bırakacağını söylemişti. Dediğine göre günlüğünde "Yumurta Bahsi" diye bir bölüm varmış, özellikle bu bölümü okumamı istedi.
Günlüğü elime alınca hemen "Yumurta Bahsi"ni aradım. Ninem öyle uzun uzadıya değil kısa ve manalı notlar yazmıştı buraya. Şöyle yazıyordu günlükte:
Yaşım 19, Semahat’ın düğününden geldim. Benim de kahvaltıda yumurta kırabileceğim bir erim olur mu acaba? Allah’ım bunu çok isterim.
Teşekkürler Allah’ım dualarımı kabul ettin. Bugün Ferit ile evliliğimizin ikinci günü. Sabah yumurta kırdım, çok beğendi. Çok mutluyum.
Evliliğimizin 6. ayı. Bu gün tarihte bir dönüm noktası olmalı. Ferit bana sürpriz yaptı. Benden habersiz kahvaltı hazırladı. Başka bir şey yapmayı bilmediğinden yumurta kırmış. Çok sevinçliyim. Bundan sonra günlüğümdeki bu kısma “yumurta bahsi” diyeceğim ve evliliğimle ilgili şeyler yazacağım.
Evliliğimizin 9. ayı. Ferit yapınca adı sürpriz, ben yapınca sıradan oluyor. Üstelik sadece yumurta kırabiliyor. Ben her gün leziz kahvaltılar hazırlıyorum, hiç teşekkür yok.
Evliliğimizin 2. yılı. Artık Ferit de yumurta kırmalı. Bir gün O bir günde ben. Hayat eşit değil mi?
Evliliğimizin 3. yılı. Konu kahvaltıdan açıldı, çok tartıştık. Sonunda sinirlenen Ferit yumurtayı kafamda kırdı. Üstelik “İstediğin yumurta olsun, kafanda bile kırarım” demez mi? Çok kabasın Ferit.
Evliliğimizin 4. yılı. Evliliğin sırrını çözdüm. Evlilik eşlerin birbirine yumurta kırdırabilme mücadelesidir.
5. Yıldayız. Galiba evliliğin sırrını asıl şimdi çözdüm. Çok kavga edip birbirimizi kırıyoruz. Etrafa da rezil oluyoruz. Evlilik yumurta gibi onu incitmemek lazım. Tüm gayretlerim bunun için olacak.
7 senem doldu evlilikte. Evlilik yumurtasını çatlatmayayım derken, yumurtanın içinde hapis kaldım. Dışarı çıksam ne olur acaba?
Evliliğimin 8. yılı. Başlarım şu evlilik yumurtasına. Kırıp omlet yaparım ben bu yumurtayı. Yarın annemin evine gidiyorum.
Baba ocağından koca evine dönüş. Demek ki insanın evlilik yumurtasını kırmaya izin vermiyorlar.
Evliliğimin 15. yılı. Ferit artık yumurta kırıyor. Ama ben mutlu değilim. Çünkü dırdırımdan korktuğu için bunu yaptığı belli. Keşke beni sevse, yumurtayı ben de kırarım.
Evliliğimin 16. yılı. Ferit ev işlerinde bana yardımcı oluyor ama bunlara harcadığı zaman ve emeği bana göstereceği ilgiden düşüyor. Ben ev işi değil, ilgi ve sevgi istiyorum.
Evliliğimizin 18. yılı. Ferit’in yumurta bile kırmasını yasakladım. Artık hiçbir ev işi yapmasına izin vermeyeceğim. Çünkü ev işi yaptıkça bana sevgi ve saygısı azalıyor. Üstelik sürekli evden kaçmaya çalışıyor. Onun evi sevmesini sağlamalıyım.
Evliliğimizin 20. yılı. Ferit ısrarla evde bana yardım etmek istiyor. Çünkü azalan sevgisini bu şekilde telafi etmek istiyor. Allah’ım ne olur beni yeniden sevsin!
Evliliğimizin 26. yılı. Ferit’e "Neden bana karşı soğuksun?" dedim. "Yumurta yüzünden" dedi. Yumurtadan nefret ediyorum. Hay şu adama zamanında yumurta kır demeseydim.
Evliliğimizin 32. Yılı. Ferit’i toprağa verdik. Geriye aklımdan çıkmayan şu sözü kaldı. "Yumurta mı ben mi?" diye sormuştu. Ben "tabi ki yumurta" demiştim. O zamanlar evliliğimizin 10. yılıydı. Ev işlerini Ferit’e yaptırma çabasındaydım. Ben yumurtayı seçince bana ev işlerinde yardım etti. Kahvaltı hazırladı ama bir daha beni asla eskisi gibi sevmedi. Allah’ım ne yaptım ben? Ferit buradan sana sesleniyorum, sadece şaka yaptım.
Feritsiz geçen 10. gün. Artık bir daha asla yumurta yemeyeceğim. Bana Ferit’i hatırlatıyor, içim sızlıyor. Soranlara kolestrolüm var derim…
"Alıntı"
●●●
Sizi bilemem tabi, ama ben bu hikayeyi ilk okuduğumda aklımdan neler geçti, birkaç cümleyle paylaşayım:
1- Rahmetli ninemiz aslında kötü birisi değil, hatta anladığım kadarıyla çok iyi biri. Ama Ferit'le birlikteliğinin 2. yılında "Artık Ferit de yumurta kırmalı. Bir gün O bir günde ben. Hayat eşit değil mi?" demekle ilk "büyük hata"sını yapmış. Belli ki tecrübesizlik, gençlik hatası. Evlikte rest çekmek, bütün huzuru ahengi bitirir çünkü. Kaçınılmaz sonun başlangıcıdır. Trip tamam da rest asla!
2- Ferit abimiz kendisine yapılan onca güzel hizmetlere, eşinin ikramlarına, fedakarlıklarına karşı güleryüzlü bir teşekkürü bile yapmamakla en büyük hatayı işlemiş.
.
مَنْ لَمْ يَحْمَدِ النَّاسَ لَمْ يَحْمَدِ اللهَ
.
"İnsanlara teşekkür etmeyen Allah'a da teşekkür etmez"
Hz. Muhammed (sav)
Mutfakta yorulan kadına sofrada yapılacak bir tek iltifat dahi günün bütün yorgunluğunu ona unutturabilir. "Her marifet iltifata tabidir, müşterisiz meta zayidir" kuralını unutmamak lazım.
3- Laf aramızda Ferit de bu yumurta olayını baya abartmış. Hem ayrıca, insan eşi kadar olmasa da yumurta kırma dışında biraz bir şeyler de öğrenir yav! Hadi eşin birgün hastalanıverdi n'olacak? Gün gelir belki 3-5 gün hatta daha da uzun süre hayat arkadaşına hizmet etmek, sıcak bir çorba veya benzer yemekler yapmak zorunda kalabilir insan, öyle değil? Feriitt, sana önlüğü tak mutfaktan çıkma falan dediğim yok, ama o kadar zaman içinde hiç mi bişey öğrenemedin yahu, kazma mısın hay mübarek?
4- Neyse olan olmuş gali yapçek bişey yok, bari bizler Resulullah'ın:
.
خِيَا رُكُمْ خِيَا رُكُمْ لنِسَائهِ َو َاهلِهِ
.
"En hayırlınız, eş ve çocuklarına en lütüfkar olanlarınızdır" ikazını unutmayalım.
5- Haksız mıyım? :)
M. TULUKCU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.