CEHENNEM’DE ACCIK YANCEZZ SONRA ÇIKCEZZ Mİ???

CEHENNEM’DE ACCIK YANCEZZ SONRA ÇIKCEZZ Mİ???

23 Şubat 2012, 23:27

Müslümanlar arasında dilden dile dolaşan, hayli de taraftarı olan şehir efsanelerinden birisidir bu mevzu:

"Günahkar müslümanları eğer affetmezse Allah, Cehennemde bir süre cezasını çekip, azıcık ütülendikten sonra oradan çıkacaklar(!) Ab-ı hayat denen bi nehirde yanık tedavisi (!) gördükten sonra Cennet’e girecekler(!!!) Hatta direkt Cennet’e girenler bu sonradan gelenleri alınlarındaki izlerinden tanıyacaklar da “Bak ya şu gelenlere! Cehennemde accık yanmışlar yav diyecek!!!"

Çoğunuzun "Biz de böyle biliyorduk!" dediğini,

Kiminizin de: "Ne yani bu da mı yalan şimdi?" diyerek bozuk attığını,

"Harbiden kafayı sıyırtmış len bu!" nazarıyla bana acıyarak baktığını görür gibiyim… 

●

 Bak yimninnen sölüyom, uzun yıllar ben de inandım bu efsaneye iyi mi!

Böyle anlattılar hoca hacı bildiklerim senelerce çünkü. Sanki mübarekler ağız birliği yapmışlarcasına:

"Accık yanceez sonra çıkceezz!" deyip durdular koro halinde!..

Şükür ki Kur'an'la tanıştım bir zaman sonra.

Bir bir düzelttim Kitabullah ile yanlış itikatlarımı... Hala da devam ediyor bu süreç.

● 

Peki nereden kaynaklanıyor bu biraz ütülendikten sonra cennete gitme muhabbeti?

"Peygamberimiz’e (sav) dayandırılan, 'Aman haa Peygamberimizin Hadisi’dir sakın inkar etmeyin!!!' diye yutturulan Kur’an dışı rivayetleri, çakma müftülerin delil diye sunmasından başka nerden olacak!"

Yani bu konudaki Hadisler, kitaplarda yazılanlar hep yalan mı?

"Kesinlikle!"

"Ne yani, sen şimdi Hadis alimleri yanılmış mı diyon bize? Derin derin hocalarımızda mı yanılmış yani? Hepsi yanış da bi sen dooru deeyon öölemi? Ya nası bu kadar kendinden emin olabilirsin, ilmin ne ki senin?"diyen varsa içinizden, onlara cevabımdır:

Evet dostum aynen öyle. Böyle olduğunu iddia edenlerin hepsi yanılmışlar hepsi!

Çünkü :

"HZ. MUHAMMED (sav) KUR’AN’A AYKIRI BİR TEK SÖZ SÖYLEMEZ, SÖYLEYEMEZ!" de ondan!

Eğer Kur’an’la örtüşmüyorsa okuduğunuz duyduğunuz Hadis denen sözler, asla Resulullah’a ait olamaz çünkü asla!. Bu mümkün değil.

O (sav) söylemesine söylemez de O'nun adına söyletirler ama!

Ana konuya geçmeden önce buna biraz daha değinmem lazım, dinle beni: 

●Tekrar ediyorum:

RESULULLAH (sav) ) KUR’AN’A AYKIRI ASLA KONUŞMAZ, KONUŞAMAZ bunu hiç aklından çıkarma emi.

Kimi zaman tenkit ettiğim, bazı rivayetleri yalan bulduğum ama toptan da silip atmadığım Hadis külliyatımızda, Kur’an’ı açıklayan, Kur’an’ı tefsir eden, Kur’an’la aynı şeyi dillendiren nice doğru -sahih- rivayetler de var hiç kuşku yok bunda…

İşte bunlardan birinde Resulullah (sav) kendisiyle ilgili bir söz duyduğumuzda nasıl davranmamız gerektiğini de bizzat kendisi öneriyor orada tüm insanlara:

.

أَعْرِضُوا حَدِيثِى عَلَى كِتَابِ اللّٰهِ فَإِنْ وَافَقَهُ فَهُوَ مِنِّي وَأَنا قُلْتُهُ 

. 

"Benim sözlerimi Allah’ın Kitabı’nın ölçülerine vurunuz. Şayet KUR’AN’A UYGUN DÜŞÜYORSA o bendendir; onu ben söylemişimdir." 

Camius sağir c.1 sh. 319

Sadece önermekle de kalmaz, kendisi de bizzat böyle yapardı Allah’ın Elçisi. Kur’an’a uyardı O’da!.. Uymak da zorundaydı zaten:

. 

قُلْ إِنَّمَا أَتَّبِعُ مَا يِوحَى إِلَيَّ مِن رَّبِّي

 .

 "De ki: Ben ancak Rabbimden bana vahyedilene uyarım." 

Kur’an – Araf 6/203 (Bkz ayrıca: Enam 6/50, Yunus 10/15, Ahkaf 46/9)

Kural budur işte. Ölçü Kur’an’dır yani. KUR’AN’A RAĞMEN İSLAM OLMAZ TAMAM MI? 

●

 Resulullah (sav) ve O’nun ümmetinden olan bizler de Kur’an’a boyun eğecek, aksi rivayetler olursa şayet HİÇ TEREDDÜT ETMEDEN elimizin tersiyle iteceğiz onu, hiç tereddüt etmeden. Hangi sağlam (!) kitap da olursa olsun, hangi derin (!) alim söylerse söylesin isterse onu.

Bunu yapmayanlar Kur’an’a olan imanını sorgulamalıdır. Kur’an’ı duyan bir mü’minin yapacağı tek şey vardır:

"Sadagallahul azim" yani "Yüce Allah doğru söyledi." Nokta… Kur’an’a iman budur…

Kur’an’la taban tabana zıt şeyler söyleyen bir Peygamber olabilir mi be sorarım size?

Tabii ki olmaz. Olmamalı da!..

Gel gör ki, müslümanlar tarafından en sağlam olarak kabul gören Kütüb-i Sitte’de de (6 Hadis Kitabı) bile Resulullah adına uydurulan nice sözlere şahit olabilirsiniz.

Konuyu dağıtmamak için hemen bir kaç örnek vereyim ki Hadis kitaplarını Kur’an süzgecinden geçirmeden doğru saymanın bizi ne denli yanlışa götürebileceğini daha iyi kavrayabilesiniz. 

●Şunları güya Resulullah (sav) buyurmuş oku bakalım:

 .

وعن ابن مسعود رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: قال رسول اللّه: الْوَائدَةُ وَالْمَوْءُودَةُ في النَّارِ

. 

1-İbn-i Mes'ud’dan: Resûlullah buyurdular ki:"Çocukları diri olarak toprağa gömen de GÖMÜLEN DE ateştedir!!!”Kütüb-i Sitte – Prof. İbrahim Canan 4/373

Bu rivayet Ahmet İbn-i Hanbel’in Müsned’inde şöyle geçer:

"Çocukları diri olarak toprağa gömen de GÖMÜLEN ÇOCUK DA CEHENNEMDEDİR. Gömen İslam’a yetişirse hariç!!!"

Görüyor musunuz Resulullah’a atılan iftirayı? Bu iftirayı Ebu Cehil, Ebu Lehep mi yapıyor sizce??? Düşün bunu...

Sormazlar mı insana "cinayete kurban giden bebeğin suçu neymiş?" diye!!!

Elbette sorulur. Hem de Rabbimiz soracak oku bakalım şu ayeti: 

. 

وَإِذَا الْمَوْؤُودَةُ سُئِلَتْ بِأَيِّ ذَنبٍ قُتِلَتْ 

.

 "Diri diri toprağa gömülen kıza, hangi günah sebebiyle öldürüldüğü sorulduğunda" Kur’an - Tekvir 81/8-9

Şimdi sorarım size:

Dünyadan bile habersiz bir yavrucağın cinayete kurban gitmesi yetmezmiş gibi bir de cehennemde yanacağını haber veren bir rivayeti okuduğumuz zaman ne yapmamız lazım?

Hadis alimlerini yanılmaz belleyip onları putlaştıran ve kendini müslüman sanan gizli müşrik gibi:

"Biz Buhari, Müslim, Tirmizi vs vs. miyiz ki bu yüce alimlerimizin doğru dediğine yalan diyelim!!! Madem büyüklerimiz böyle diyor biz de onlara aynen uyarız!!!"

Benden bunu dememi mi bekliyorsunuz he? Tekvir 8-9 karşımda, akıl ve vicdanım da yerindeyken üstelik?

Buhari, Müslüm, Ebu Davut, Nesai gibi ismini duyunca daha anında esas duruşa geçtiğin kimselerin gerçektir (sahih) diye kitabına aldığı şu rivayetlere de bi göz at bakalım:

2-"Allah ahirette Peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir!!!"(Müslim-İman 302)Allah’ı insan şekline sokmak olacak şey mi yav, bu nasıl itikat nasıl?:.لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَيْءٌ."O’NUN BENZERİ YOKTUR!" ki bacağı baldırı olsun!!!Kur’an - Şura 42/ 11

3- "Hz. Peygamber, savaşta kadınların ve çocukların öldürülmesinin bir sakıncası olmadığını söyledi!!!"Buhari, Cihad/146- Ebu Davud 113

Külliyyen iftira külliyyen…

4-"Peygamber nerede güzel bir kadın görse (!) hemen eve koşar(!) Zeynep'le yatardı!!!"Buhari, Hibe/8

Böyle iğrenç bir rivayete yorum yapmaktan bile haya ederim…

5- "Ölüm meleği Musa’ya gelerek: ‘Rabbine icabet et’ dedi. Bunun üzerine Musa ölüm meleğine tokat atıp gözünü çıkarttı (!!!) Melek hemen Allah’a dönerek ‘Sen beni ölmek istemeyen bir kuluna göndermişsin, o benim gözümü çıkardı!!!’ dedi."Sahihi Müslim 10/176

Ammar yoluyla gelen bu rivayetin devamında Azrail demiş ki güya:

"Ya Rabbi! eğer Musa’nın Senin nezdindeki değerini bilmeseydim, ben de Musa’ya karşı gelecek ve onu zor bir duruma sokacaktım!!!"

Az kalsın Azrail de Hz. Musa’ya ağız burun dalacakmış yani!.. Bakar mısınız şuna yav Hz. Musa’nın ve Ölüm Meleği’nin düşürüldüğü duruma bakar mısınız???

Meleklere ne bir beşer zarar verebilir, ne de onları görevlerinden alıkoyabilir. Bunlar Kur’an dışı beyanlardır. Melekler, Allah’ın kendilerine emrettiğine karşı gelmezler ve kendilerine emredileni de harfiyen yerine getirirler. (Bkz Kur’an – Tahrim 66/6, Nahl 16/50)

Yani buraya kadar anlattığımdan senin anlayacağın şudur:

"KUR’AN’A UYMAYAN İFADELER PEYGAMBER SÖZÜ OLAMAZ!" nokta.

Gelelim şimdi ana konuya: 

●●

Mahşer Günü’nde Rabbimiz bütün insanlara nasıl muamele edeceğini kimlerin Cennetlik kimlerin de Cehennemlik olacağını gayet açık olarak Kur’an’da anlatıyor.

Buyrun:

"O gün tartı haktır. Kimin sevap tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerdir… Kimin de tartıları hafif gelirse, işte onlar, âyetlerimize karşı haksızlık ettiklerinden dolayı kendilerini ziyana sokanlardır."Kur’an – Araf 7/8-9

Şu iki benzer ayet ise olaya tam bir açıklık getiriyor. Okuyoruz:

"Artık kimlerin (sevap) tartılan ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir." buyurduktan sonra: 

. 

وَمَنْ خَفَّتْ مَوَازِينُهُ فَأُوْلَئِكَ الَّذِينَ خَسِرُوا أَنفُسَهُمْ فِي جَهَنَّمَ خَالِدُونَ

 .

 "Kimlerin de tartıları hafif gelirse, artık bunlar da kendilerine yazık etmişlerdir. ÇÜNKÜ ONLAR EBEDÎ CEHENNEMDEDİRLER."Kur’an – Mü’minun 23/102-103

Demek ki neymiş?

SEVAPLARIMIZ VE GÜNAHLARIMIZ AYRI AYRI KEFEYE KONUYOR, SEVAPLARIMIZ DAHA ÇOKSA CENNET’E, GÜNAHLARIMIZ DAHA ÇOKSA CEHENNEM’E GİDİYORMUŞUZ!

Bunu söyleyen Rabbimiz.

Sen şimdi Allah'ın dediğine mi inanacaksın, kulların yazıp çizdiklerine mi???

 ●

 Müslümanın bu konudaki inancı, itikadı budur, bu olmalıdır işte!..

Zaten böyle olmazsa, peygamberlerin dışında kimler direkt Cennet’e gidebilir ki???

Az ya da çok bütün Müslümanların mutlaka günahı vardır. Rabbimiz sevap terazisi daha günahlarından daha ağır gelmiş ve Cennet’i hak etmiş bir mü’min kulunu niye yaksın ki niye niye?

Anlaşılsın diye şöyle bir örnek vereyim:

Diyelim ki 60 sevabı var bir kimsenin terazisinde 40 da günahı!20 tane fazlası var günahından yani. Bu kişi direkt Cennetliktir ve artı puanına göre Cennet’in "artı yirmilikler" bölümünde mükafat görür.

Unutmayalım ki Cehennem’de olduğu gibi Cennet da kademe kademe, derece derecedir:

.

وَلِكُلٍّ دَرَجَاتٌ مِّمَّا عَمِلُواْ وَمَا رَبُّكَ بِغَافِلٍ عَمَّا يَعْمَلُونَ

 .“Herkesin yaptıklarına göre derecesi vardır.”

 Kur’an – Enam 6/132, (Ayrıca bkz Ahkaf 46/19, Ali İmran 3/163)

Yine unutmayalım ki Cehennem kafirler içindir, mü’minler için değil:

.

وَاتَّقُواْ النَّارَ الَّتِي أُعِدَّتْ لِلْكَافِرِينَ

 . 

“KÂFİRLER İÇİN HAZIRLANMIŞ ateşten sakının.” 

Kur’an – Ali İmran 3/ 131

 . 

وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيرًا

 . 

“BİZ CEHENNEMİ KAFİRLER İÇİN bir zindan yaptık.” 

Kur’an – İsra 17/8

Cennet ise ancak mü’minler içindir, kafire Cennet yasaktır: 

.

وَسَارِعُواْ إِلَى مَغْفِرَةٍ مِّن رَّبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا السَّمَاوَاتُ وَالأَرْضُ أُعِدَّتْ لِلْمُتَّقِينَ

 .

 "Rabbinizin bağışına ve genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun! Ki CENNET MÜTTAKİLER İÇİN HAZIRLANMIŞTIR."Kur'an - Ali İmran 3/133

Cennet’in kafire yasak olduğuna dair 1 ayet mealiyle yetineyim:

"Cehennem ehli, cennet ehline: Suyunuzdan veya Allah'ın size verdiği rızıktan biraz da bize verin! diye seslenirler. Onlar da: Allah bunları kâfirlere haram kılmıştır, derler." 

Kur’an – 7/Araf 50

 ●

Yeri ve zamanı gelip öğrencilerime ya da ev sohbetlerinde dinleyicilerime bu mevzuyu her anlattığımda, daima şu 2 soruya muhatap olmuşumdur:

1-Sevap ve Günahları eşit olanın durumu ne olacak peki?

Cevap:

Bu durumda olanları Rabbimiz Araf Suresi’nde anlatıyor.

Zaten Araf "Yüksek Tepe" anlamındadır ve sevap ve günahları fifti fifti olanlar bu tepede bir süre bekleyip ecel terleri döküyor... Ama sonunda bunların da Rabbimizin inayetiyle direkt Cennetlik olduğunu anlıyoruz ayetlerden. Konuyu uzatmamak için Araf 46 – 49’u bi ara okumanızı tavsiye ederim.

2- Mesela 49 sevabı var kişinin 51’de günahı! Ne olacak bunların hali?

Cevap: Aslında Araf 8-9 ve Mü’minun 102,103 gayet açık ama ben size Kur’an’dan başka bir Sure ile cevap vereyim:

"O gün kimin tartılan ameli ağır gelirse işte o, hoşnut edici bir yaşayış içinde olur. Ameli hafif olana gelince: İŞTE ONUN YERİ YURDU HÂVİYE'DİR… NEDİR O HÂVİYE BİLİR MİSİN?.. KIZGIN ATEŞ!"Kur’an – Karia 101/6-11

Yani dostum:

Yapacağımız gereken, olanca gücümüzle sevaplarımızı artırmak için yoğun bir çabaya girmek, günahlarımızın affı için de Rabbimize el açıp yalvarmaktır.

iş işten geçmeden!..

●

Cehennem’de bir süre yanıp çıkmak bir müslümanın değil ancak Yahudinin itikadıdır bundan derhal vaz geç derhal derhal:

 .

وَقَالُواْ لَن تَمَسَّنَا النَّارُ إِلاَّ أَيَّاماً مَّعْدُودَةً قُلْ أَتَّخَذْتُمْ عِندَ اللّهِ عَهْدًا فَلَن يُخْلِفَ اللّهُ عَهْدَهُ أَمْ تَقُولُونَ عَلَى اللّهِ مَا لاَ تَعْلَمُونَ

 . 

"İsrailoğulları: SAYILI BİRKAÇ GÜN DIŞINDA, BİZE ATEŞ DOKUNMAYACAKTIR, DEDİLER. De ki onlara: SİZ BUNUN İÇİN ALLAH ‘TAN BİR SÖZ MÜ ALDINIZ, -ki Allah sözünden caymaz- yoksa ALLAH HAKKINDA BİLMEDİĞİNİZ ŞEYLERİ Mİ SÖYLÜYORSUNUZ?"

 Kur’an – Bakara 80

 .

ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ قَالُواْ لَن تَمَسَّنَا النَّارُ إِلاَّ أَيَّامًا مَّعْدُودَاتٍ وَغَرَّهُمْ فِي دِينِهِم مَّا كَانُواْ يَفْتَرُونَ 

. 

"Onların bu tutumları: sayılı günler dışında ateş bize dokunmayacak! Demelerinin bir sonucudur. Uydurmakta olduğu bu sözler onları dinleri hakkında yanılgıya düşürmüştür!" 

Kur’an – Ali İmran 3/24

Bundan sonrası artık size kalmış, ister inanın yazdıklarıma ister inanmayın.

Terazide tartılırken ameller:

"Bana bunları hiç anlatan olmamıştı" diyemezsiniz ama!..

Yaradan da şahit buna, Melekleri de...

Rabbim cümlemizi, iyilikleri kötülüklerinden kat be kat fazla olan ihlaslı kullarına ilhak eylesin.

Vesselam…

Mustafa TULUKCU - 18 Nisan 2014