MANŞET!

KUR’AN NASIL OKUNUR VE DİNLENİR?

KUR’AN NASIL OKUNUR VE DİNLENİR? Karanlıklardan aydınlığa çıkalım, (Hadid 9) en doğru yolu bulalım (İsra 9) diye biz kullarına Kitabullah...

22.05.2017

YİMİNNEN SÖÖLÜYOM GÜLME GARANTİLİ!... BAK YİMİNİTTİM YAW! KRİZE BİLEM GİREBİLİN DİGGADİT :D

YİMİNNEN SÖÖLÜYOM GÜLME GARANTİLİ!... BAK YİMİNİTTİM YAW! KRİZE BİLEM GİREBİLİN DİGGADİT :D

TEBRİK KARTLARI

Sene 1965. Bir genel müdürlükte özel kalem müdür yardımcısıyım. Bayrama on gün var. Benim müdür hastalandı.
İşe gireli iki hafta olmuş olmamış. Genel müdür bey beni yanına çağırttı:
—Tebrik kartları hazır mı?
Şaşırdım:
—Hangi kartlar efendim?

—Aman evlâdım! Şükrü Bey sana söylemedi mi? Bayram geldi, tebrik kartları şimdiye kadar hazır olmalıydı. Tüh, tüh… Çabuk hemen hazırlayıverin.
—Emredersiniz efendim! dedim. Ancak sabaha kadar üçbin (3.000) kartı nasıl yazacaktım?
Genel müdür, bütün kartları çini mürekkebiyle, en güzel yazımla yazmamı istiyordu.
Üçbin karttan ikibin tanesi, kendisinden makamca alttakilere hitap edecekti. Onlara şu cümleyi yazacaktım:
“ Bayramını kutlar, gözlerinden öperim.”
Bin tanesi de üst makamdakilere olacaktı ve onlarda da şu ifadeler yer alacaktı:
“Sizin ve eşinizin bayramını kutlar, sıhhatli ve başarılı günler dilerim.”
Sabaha kadar üçbin kart, düşünebiliyor musunuz? Çaresiz kolları sıvadım:

“ Bayramınızı kutlar, gözlerinizden öperim.”
“ Bayramınızı kutlar, gözlerinizden öperim.”
“ Bayramınızı kutlar, gözlerinizden öperim...”

5, 10, 20, 50, 100, 200…Yazıyorum yazıyorum bitmiyor! Nasıl sıkıntı bastı! 750, 950…
Bir demlik çayı bitirmiştim. Öyle işkence çekiyorum ki, ekmek parası olmasa bırakıp kaçacağım.
Daha iki bininci karta geldiğimde şafak söküyordu. Ben de bitmiştim ama daha önümde hâlâ bir yığın kart duruyor!
Bin tane de üst makamlara yazılması gereken var.
Bilmem kaçıncı bardak çayla birlikte “ Sizin ve eşinizin bayramını kutlar, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim!” e başladım…
Boyuna yazıyorum, göz kapaklarım iyice ağırlaştı, takoz koysam yine de kapanacak. Çay, kahve hiç kâr etmiyor. Bir an dursam, uyuyup kalacağım. 209, 529, 689…Yaz babam yaz… Fakat artık kalemi parmaklarımın arasında tutamaz oldum. Ben kaleme değil, kalem bana hâkim:
“Sizin ve eşinizin bayramını kutlarken sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim.”

“Sizin ve eşinizin bayramını kutlarken sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim.”

“Niyaz ederim başarılı günler sizinle eşinizin bayramını kutlarken…”

“Kutlarken eşinizin bayramını saygıyla, sıhhatli günler diler, Niyazi ile beraber ederim.”

“Niyazi ile birlikte sizin ve eşinizin bayramını kutlarken ayrıca sıhhatle ederim.”

“Önce bayramınızı eder, sonra eşinizle Niyazi’ye başarılı günler dilerim.”

“Sizin de, eşinizin de, Niyazi’nin de bayramını saygıyla eder, sıhhat dilerim.”

“Sıhhatli eşinizin bayramını kutlarken, Niyazi’ye de başarılar dilerim.”

“Bayramınıza etmeden önce, eşinizi saygıyla kutlar, Niyazi’nin gözlerinden öperim.”

“Sizin de, eşinizin de, Niyazi’nin de, bayramının da, tatilinin de, gelmişinin de, geçmişinin de… Saygıyla ederim…”
Sabahleyin tam mesai saatinde gözlerim kan çanağı halde kartları yetiştirdim. Genel müdür bir ikisine şöyle bir baktı:
“Aferin” dedi. “Bitirmen iyi olmuş. Hemen postalayın!”
Hemen postaladık.
Üç gün sonra da, önce bizim genel müdürü, ardından da bendenizi postaladılar!..
●●●●
BU HİKAYEDEN ALACAĞIMIZ DERS:

هُمْ إخْوَانُكُمْ وَخَوَلُكُمْ جَعَلَهُمُ اللّهُ تَعالى تَحْتَ أيْدِيكُمْ. فَمَنْ كَانَ أخُوهُ تَحْتَ يَدِهِ فَلْيُطْعِمْهُ مِمَّا يَأكُلُ وَلْيُلْبِسْهُ مِمَّا يَلْبَسُ وََ تُكَلِّفُوهُمْ مِنَ الْعَمَلِ مَا يَغْلِبُهُمْ. فَإنْ كَلّفْتُمُوهُمْ فَأعِينُوهُمْ عَلَيْهِ

"Emriniz altındaki hizmetçileriniz, sizin kardeşlerinizdir. Kimin böyle bir kardeşi varsa, ona yediğinden yedirsin, giydiğinden giydirsin. Gücü yetmeyecek iş yüklemesin. Bunu yaptığı takdirde ona kendisi de yardımcı olsun."

Hz. Muhammed (S.A.V.)
Buhârî, İman 22,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.