MANŞET!

KUR’AN NASIL OKUNUR VE DİNLENİR?

KUR’AN NASIL OKUNUR VE DİNLENİR? Karanlıklardan aydınlığa çıkalım, (Hadid 9) en doğru yolu bulalım (İsra 9) diye biz kullarına Kitabullah...

21.05.2017

EBU SÜFYAN MÜSLÜMAN OLDU MU?

EBU SÜFYAN MÜSLÜMAN OLDU MU?
Önce kısa bir bilgi:
Ebu Süfyan, Emevi Sülalesi'nin en tanınmış simasıdır. Mekke’nin Fethi'ne kadar ömrü İslam’a ve Müslümanlara düşmanlıkla geçmişti.
Hz. Peygamberin (sav) torunu Hz. Hüseyin'in katili olan Yezit'in dedesidir.
Resulullah'ın (sav):
"Ey Ali! Seni ancak mü'min sever ve sana ancak münafık buğzeder!" (Tirmizî, C.5, Sh 635) ihtarına rağmen, Şam valisi iken sudan bahanelerle Hz. Ali'ye baş kaldırıp onunla Sıffin'de savaşan Muaviye'nin de babasıdır aynı zamanda Ebu Süfyan.
Hiç kimse, oğlunun ya da torununun yaptıklarından dolayı, azmettirmedikçe tabi elbette sorumlu tutulamaz; buna ne şüphe!
Ama bu Emevi Hanedanlığını yakinen tanımak, tanıttırmak da hepimizin yararına. Dünü bilmeyen bugünü anlayamaz zira.
Tarihi bilmez ya da bildiğimiz halde görmezden gelirsek, Allah katında hesaptan da kurtulamayız hem ayrıca! Ne gibi mi?
Siz eğer, cinayet işlediği kesin, tescilli bir caninin iğrençliklerini "hata yapmıştır, yanılmıştır, her insan yanlış yapabilir!" türünden vaka-i adiyeden sayar, kalleşliklere göz yumar, zımnen koruma altına alırsanız, şu ayetin kapsama alanına girersiniz:
.
وَلاَ تَرْكَنُواْ إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُواْ فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ
.
"Zulmedenlere meyletmeyin; yoksa ateş size de dokunur."
Hud 11/113
Düşünsenize, zalimlere meyletmek bile cehennem ateşiyle karşı karşıya gelme nedeni ise, siz bir de bu zalimlerin akıbetini düşünün?
Göz göre göre Hicr Bin Adiy'i öldürten Muaviye'yi, Hz. Hasan ve Hüseyin'in şehadetlerinin azmettiricisi Yezid'i mesela???
(Muaviye ve Yezid'in cinayetleri için bundan önceki son 2 paylaşımı okuyunuz)
Zalimlere meyletmek nasıl olur peki?
Mesela tescilli bir katilin isminin başına (Hz) getirirsiniz, adının sonuna da (r.a) eklersiniz!
Örneğin, Hz. Muaviye (r.a) demek gibi.
Böyle yaparak demiş olursunuz ki:
"Çok muhterem Muaviye'den Allah razı olsun!!!"
Niye çok muhteremmiş ve Allah ondan razı olacakmış?
"Hz. Ali'yle savaştığı, Ashaptan Hicr Bin Adiy'i öldürttüğü, Ebu Zer'i Rebeze denen kuş uçmaz kervan geçmez bir çöle sürdürttüğü vb vb için???"
İşte bu kepazeliğin, hainliğin, aymazlığın, aptallığın adını, Ehl-i Sünnet Vel Cemaat duruşu koydular iyi mi?
De gett!
Bütün ömrü bu zalimlerle mücadele içinde geçmiş İmam-ı Azam Ebu Hanife (r.a) sizi görse, vebalıdan kaçar gibi uzaklaşırdı.
Bre Mürcie! Siz kiiimm Ehl-i Sünnet kimm?

Ebu Süfyan, kendi sülalesinden olan Hz. Osman’ın bizzat yönlendirmesi ve ikna çabaları neticesinde Resulullah’ın (sav) huzuruna getirilip:
"Ben de Müslüman oldum" demiştir, Mekkenin Fethinden sadece bir önceki gece.
Kimileri:
"Başka çaresi kalmamıştı zaten, ya Müslüman gibi gözükecek ve Mekke’de yaşayacaktı, ya da müşrik olarak Mekke’den kaçacaktı! O, İslam’ın iktidarda olduğunu, müslüman olmanın artık prim yaptığını anlayınca, kalben inanmadığı halde inanmış gibi gözüktü!" dese de, ben belge olmadıkça kimsenin kalbini sorgulayıp başımı derde sokacak kadar aptal değilim şükür. (İsra 17/36)
Durun ama daha sözüm bitmedi.
Çocukluğumda, Peygamberimizin hayatını defalarca okumuşluğum, bilenlerden dinlemişliğim vardır, hepiniz gibi.
Hocalarımız, İmam Hatip'te okuduğum yıllarda:
"Mekke fethedildikten sonra, Resulullah Aleyhisselaatü vesselam Kabe’deki putlar temizlenip tavafa başladığında, Ebu Süfyan’da kendisini izliyordu kenarda. Hatta bir ara kalbinden:
"Acaba Muhammed gerçekten Allah’ın elçisi mi?" diye geçirdi de, Resulullah (sav) tavaf esnasında tam onun hizasına gelince, yavaşça fısıldadı kulağına:
"Ben gerçekten Allah’ın elçisiyim, şüphe duyma!"
"Kalbimden geçeni bile bilen bir insan kesinlikle Allah’ın elçisidir, artık buna hiç şüphem kalmadı!” diyerek Ebu Süfyan'ın samimiyetle müslümanlığa giriş yaptığını anlatırlardı ballandıra ballandıra.
Ama inanın, bunları dinlememe ve hocalarıma güvenmeme rağmen Ebu Süfyan’ı hiç mi hiç sevemezdim... Isınamazdım ona. Sükut ederdim sadece.
Bedir'de Kervancı başı,
Uhud ve Hendek Gazvelerinde Müşriklerin elebaşı olmasını,
Hanımı Hind'in Hz. Hamza'yı Vahşi'ye şehit ettirmesini, ciğerlerini parçalattırıp sakız gibi ağzında çiğnemesini bir türlü unutamazdım. Belli ki ısınamayışım bundandı...
Tıpkı oğlu Muaviye’ye ısınamadığım gibi.
Torunu Yezit’i konuşmak bile istemem sümme haşa.
Ehl-i Sünnet(!) kültürüyle yetiştirildiğimiz için bu böyleydi. Yorum yapamazdık… Ben de yapmadım yıllarca zaten… Hem temel kural ve doğrusu da şu değil miydi:
"İslam'a girenin geçmişi silinir."
Amennaa.
Yıllar geçip de kendim de öğretmen olup konu buralara geldiğinde, ben de anlattım yıllarca yalan yok, şu tavaf esnasında olup biteni, Ebu Süfyan'ın kalbinden geçeni… Ve sonrasını... kalbim itiraz etse de!
Fakat sonra sonra, tamamen kendi çabalarımla iki rivayete ulaştım bizim kitaplarda.
Beni hiç mi hiç şaşırtmadı inanın!..
Çocukluğumdan beri niye Ebu Süfyan’a ısınamadığımın izlerini gördüm orada!.
Bizim hocalarımız bunları bilir de mi anlatmazlardı, yoksa gerçekten mi bilmezlerdi bunu da hala anlamış değilim.
Kendim hiçbir yorum yapmadan Ebu Süfyan’la ilgili hiçbir yeni hükümde bulunmadan sizi bu iki rivayetle baş başa bırakıyorum.
Artık siz buradan ne anlarsanız ben onu da bilemem.
Bana düşen bildiklerimi gizlememektir hepsi bu.
Bunları bilmeye herkesin hakkı var çünkü. "Dünü bilmeyen bugünü anlayamaz, anlayamadığı için de zalimlerin burnundan kıl aldırmaz, sapıtır!" dedim ya daha önce.
Her neyse buyrun:

SÜHEYL BİN AMR, Mekke'nin fethine kadar İslam’ın ve Müslümanların en büyük düşmanlarından birisiydi.
Hudeybiye barış anlaşması yapılacağında hatta, 'Allah’ın elçisi Muhammed' ifadesine karşı çıkıp:
"Biz senin elçi olduğunu kabul etsek niye seninle savaşalım ki? Gelin 'Muhammedür Resulullah' yerine, 'Abdullah oğlu Muhammed' yazın şu antlaşmanın başına, yoksa masadan kalkarız!" diyen kişidir, çoğunuz hatırladı.
İşte bu Süheyl, daha sonra Huneyn savaşı esnasında (Mekke fethinden hemen sonra) samimiyetle İslamiyet’e girdi.
Kureyş’in eşrafından, en bilgili ve sözü tesirli hatiplerindendi.
Hz. Peygamber’in vefatından sonra İslam Dininden çıkışlar (irtidat) başlayınca, Süheyl Kâbe’nin kapısına dikilerek birgün, Mekkelilere şöyle seslendi: (Biraz uzun, kısalttım)
"Ey Mekke! Sizler Müslümanlığa en son girdiniz, bari dönenlerin ilki olmayın! Vallahi bu din, güneşle ayın doğuşu ve batışı sürdükçe devam edecektir. Ben, Peygamber Aleyhisselamın şu bulunduğum yerde tek başına dikilerek:
'Benimle birlikte lâ ilahe illallah deyiniz ki, size bakarak diğer Araplar da İslam’a girsin, Arap (ve müslüman) olmayanlar da size cizye ödesin! buyurduğunu işitmişim.
ŞU KENDİNİZDEN OLAN KİŞİ (Ebu Süfyan) SAKIN HA SİZİ ALDATMASIN! MUHAKKAK Kİ O, HAŞİMOĞULLARINA OLAN KISKANÇLIĞINI GÖĞSÜNDE TAŞIYIP DURUYOR!
Kaynak: Asım Köksal – İslam Tarihi C.15 Sh 312
Süheyl Ebu Süfyan'ı nerden mi biliyor?
Yav kardeşim, Mekke'de çocukluğundan beri ikisi de birbiriyle kankaydı. Yedikleri ayrı gitmezdi. Ne mal olduğunu o bilmeyecek de ben mi bileceğim?
Eğer "Süheyl Bin Amr'ın söyledikleri sadece zandır!" diyorsanız o zaman şu rivayete iyi kulak verin:

Ebu Süfyan birgün, Selman-ı Farisi, Süheyb-i Rumi, Bilal-ı Habeşi ve yanlarında daha başka birkaç kişinin yakınından geçiyordu.
Onlardan kimileri:
"ALLAH'IN KILIÇLARI, ALLAH'IN DÜŞMANININ BOYNUNA BİR TÜRLÜ İSABET ETMEDİ GİTTTİ!!!" dediler.
Ebu Bekir:
"Siz Kureyş'in ihtiyarı, önderi olan bir kişi için mi bunu söylüyorsunuz?" diye kızdı onlara. Sonra da Rasûlullah'a geldi ve olup biteni haber verdi.
Hz. Peygamber Ebu Bekir'e:
"YA EBA BEKİR! İNŞALLAH ONLARI ÖFKELENDİRMEMİŞSİNDİR! EĞER ONLARI ÖFKELENDİRMİŞSEN RABBİNİ ÖFKELENDİRMİŞ OLURSUN!!!"
Ebu Bekir hızla onlara gelerek:
"Ey kardeşlerim! Sizi öfkelendirdim mi?" dedi.
Onlar da:
"Hayır, Allah senden razı olsun ey kardeşimiz!" dediler.
Kaynak: Müslim- II/304
Eğer Ebu Süfyan gerçekten müslüman olsaydı, Resulullah'ın (sav) Ebu Bekir'i dinleyince:
"Haklısın! Bu Bilalgil niye böyle su'izanda bulundular da günaha girdiler? Söyle onlara bu kul hakkıdır, derhal Ebu Süfyan ile helalaşsınlar!" buyurması gerekmez miydi???
Alemlere Rahmet böyle buyurmamış ama! Ya ne buyurmuş???
"Eğer onları öfkelendirmişsen, RABBİNİ ÖFKELENDİRMİŞ OLURSUN!!!"
Demek ki Ebu Süfyan aslında neymiş???
●●
"Zalimlere meyletmeyin, yoksa ateş size de dokunur!"
Vesselam...
M. TULUKCU
●●●

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.