MANŞET!

KUR’AN NASIL OKUNUR VE DİNLENİR?

KUR’AN NASIL OKUNUR VE DİNLENİR? Karanlıklardan aydınlığa çıkalım, (Hadid 9) en doğru yolu bulalım (İsra 9) diye biz kullarına Kitabullah...

22.05.2017

RABITA DENEN ŞİRK!

RABITA DENEN ŞİRK!

Tasavvuf dünyasının incilerinden birisi de "Rabıta" denen uygulamadır.
Bilmeyenler için hatırlatayım Rabıta’nın ne olduğunu:
Bir tarikata bağlı müridin, mürşit bellediği, kendisini Allah’a yaklaştıracağını zannettiği Şeyhi’nin hayalini gözünde, zihninde canlandırarak ya da kendisine verilen fotoğrafına kilitlenerek onda kaybolması,(!) şeyhinin aracılığıyla Allah’a yakın olma, baka baka düşüne düşüne kendisinden geçtiği Efendi’sinin şefaat ve himmetiyle (!) cennet vizesi alma hayalidir… Özeti budur rabıta denen garabetin…
(Bkz detay için Ruhu'l Furkan – C. 2 Sh 64 vd.)
Kimi tarikatlarda böyle bir uygulama şükür ki yok, hepsini töhmet altında bırakmayalım…
Peki bu iş İslam’a uygun mu?
Tabii ki uygun değil olur mu öyle şey!.. Uzaktan yakından ilgisi yok bu sapkınlığın İslam'la… Zerre miktarı hem de...
Ne Kur’an’da yeri vardır bu eylemin, ne de Resulullah’ın (sav) Sünnetinde…
Hz. Peygamberin (sav) vefatından 800 yıl sonra icat edildi bu ritüel... Nakşibendilerin ilk yazılı kaynağı sayılan "Raşahât" adlı kitapta rabıta kelimesini yazdığım anlamda ilk kez kullanan Yakub-i Çarkhî’dir. Kendisi Gazneli bir Türktür ve milâdî 1444 de ölmüştür. Bir diğeri de Tacuddîn bin Zekeriyye el-Hindî'dir. Adı üzerinde Hindistanlıdır... Senin anlayacağın Hinduizmden transfer edilmiştir rabıta denen sapma ve külliyyen bidat’tır, külliyyen bid'at…
Üzerinde durmaya bile değmez inanın bu meselenin, ama gel gör ki bunun doğruluğuna inanan nice saflar var ülkemizde…
Allah’a ulaşmada, O’na yaklaşmada bir Şeyh’i araya koymak olacak şey değildir!
Allah’ı kavrayamamanın: وَمَا قَدَرُواْ اللّهَ حَقَّ قَدْرِهِ "Alllah'ı gereğince takdir edemediler." realitesinin (Enam 91, Hac 74, Zümer 67) neticesidir bu tür sapmalar…
Hani olur ya, okuyan olur da bu cenahtan kim bilir, belki kendisini düzeltir umuduyla kısa bir açıklama yapayım diye yazıyorum şu satırları...
Rabbimiz Kur’an’da kendisini tanıtırken bize:
وَهُوَ مَعَكُمْ أَيْنَ مَا كُنتُمْ
"Nerede olursanız olun O sizinle beraberdir." buyurur. Hadid 57/4
Hatta hatta:
وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ
"Biz insana şah damarından daha yakınız!" hatırlatmasını bile yapar. Kaf 50/16
Bunların yanı sıra:
وَقَالَ رَبُّكُمُ ادْعُونِي أَسْتَجِبْ لَكُمْ
"Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin duanıza icabet edeyim." Mü’min 40/60
فَإِنِّي قَرِيبٌ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ
"Ben onlara çok yakınım. Dua ettikleri vakit isteklerine mutlaka icabet ederim…" Bakara 2/186 müjdesini de verir tüm kuşatıcılığıyla.
Şimdi sormazlar mı insana:
"RABBİMİZ NEREDE OLURSAK OLALIM BİZİMLEYSE EĞER … ŞAH DAMARIMIZDAN BİLE YAKINIMIZDAYSA ŞAYET,
HANGİ ŞEYHMİŞ BİZİ O'NA YAKLAŞTIRACAK, ARADAKİ MESAFEYİ KAPATACAK OLAN???
DİREKT BENDEN İSTEYİN, DUALARINIZA MUTLAKA KARŞILIK VERİRİM BUYURMUŞKEN HEM DE???"
Başka söze hacet var mı?
Dualarımızda Allah ile kul arasına "aracı, vasıta, şefaatçı" koymak Kur'an’a göre sadece müşriklerin işidir müslümanların değil.
Mekkeli müşrikler de kendi putları için aynı şeyi söylüyorlardı, aynı şeyi aynı ayyynı:
"BUNLAR BİZİ ALLAH’A YAKLAŞTIRACAK!!!" ve "BİZE ALLAH KATINDA ŞEFAAT EDECEKLER!!!" Gerekçeleri buydu. Yoksa onlar Allah'ı tanımayan, O'nu yok sayan ateist hiç değillerdi. (Bkz mesela Yunus 31, Mü'minun 84-89, Ankebut 61-63, Zuhruf 9,87)
Lütfen okur musunuz şu ayeti:
وَالَّذِينَ اتَّخَذُوا مِن دُونِهِ أَوْلِيَاء مَا نَعْبُدُهُمْ إِلَّا لِيُقَرِّبُونَا إِلَى اللَّهِ زُلْفَى
"O'nu bırakıp da kendilerine bir takım evliya edinenler: ONLARA, SADECE BİZİ ALLAH'A YAKLAŞTIRSINLAR DİYE kulluk ediyoruz, derler."
Kur'an - Zümer 39/3
Bir de bunu okuyun şimdi:
وَيَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مَا لَا يَضُرُّهُمْ وَلَا يَنْفَعُهُمْ وَيَقُولُونَ هٰؤُلَاءِ شُفَعَاؤُنَا عِنْدَ اللّٰهِ
"Allah'ın yanında bir de kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek şeylere TAPIYORLAR ve: BUNLAR, ALLAH KATINDA BİZİM ŞEFAATÇILARIMIZDIR, diyorlar."
Kur'an - Yunus 10/18
Var mıymış bi farkı Mekkenin müşriklerinden???
Elbette bu durumda olan insanların samimiyetinden, iyi niyetinden hiçbirimiz şüphe duymayız. Ama iyi niyet yetmiyor maalesef, yetmiyor iyi niyet... Şirksiz bir imandır Rabbimizin ilk aradığı biz kullarından:
قُلْ هَلْ نُنَبِّئُكُمْ بِالْأَخْسَرِينَ أَعْمَالًاالَّذِينَ ضَلَّ سَعْيُهُمْ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَهُمْ يَحْسَبُونَ أَنَّهُمْ يُحْسِنُونَ صُنْعًا
"De ki: Size, YAPTIKLARI İŞLER BAKIMINDAN EN ÇOK ZİYANA UĞRAYANLARI bildirelim mi? Onlar, İYİ İŞLER YAPTIKLARINI SANDIKLARI HALDE, dünya hayatında çabaları boşa giden kimselerdir."
Kur’an – Kehf 18/ 103,104
Sonuç olarak Rabıta:
"BİR İNSANI PUTLAŞTIRMANIN, ONA TAPINMANIN DİNLEŞTİRİLMİŞ HALİDİR."
Daha önce de bir vesileyle yazdığım gibi, sakın ola sakın Allah’a ulaşmada aracı kurumlar, kişiler kullanmayın. "Efendim biz kimiz ki Rabbimizden direkt isteyebilelim!!! Şeyhlerimizi, Efendilerimizi, Velileri, Allah dostlarını araya koymalıyız mutlaka, çünkü onlar Rabbimizin 220 Bin woltluk enerjisini(!!!) 220 wolta indiren trafo gibidirler (!!!) teraneleriyle dininizden imanınızdan olmayın sakın. Yukarıda yazdım bak ilgili ayetleri, tekrar okuyun ve üzerinde düşünün o ayetlerin...
"Yetiş yaa Rasulallah!"
"Aman ya Habiballah!"
"Kurtar bizi Hamzaaa!" (Bu çağrı kime ait artık biliyorsunuz değil mi?)
"Medet ya Şeyhim!"
"İmdat ya Kutbum!"
"Himmet et bize Efendim!"
gibi ALLAH’IN YANINA YEDEK İLAHLAR DA KOYARAK ŞİRKETLEŞMEYİN SAKIN!
Şirk zaten, çok ortaklı demektir.
وَاتَّخَذُوا مِن دُونِ اللَّهِ آلِهَةً لَعَلَّهُمْ يُنصَرُونَ
"Onlar, YARDIM GÖRECEKLERİNİ UMARAK Allah'tan başka ilâhlar edindiler"
لَا يَسْتَطِيعُونَ نَصْرَهُمْ
"Halbuki ilâhların ONLARA YARDIM ETMEYE GÜÇLERİ YETMEZ."
Kur’an – Yasin 36/ 74 – 75
Günde en az 40 defa Fatiha Suresi’ni okuyup namazlarda,
إِيَّاكَ نَعْبُدُ وإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ
"Ancak sana kulluk eder ve ANCAK SENDEN YARDIM İSTERİZ"
dersin huşuyla her rekatta, sonra da hiç mi hiç utanmadan YEDEK KURTARICILAR koyarsın araya!!! Bu nasıl müslümanlık???
Gelin Kur'an'a tabi olun, yani Allah'a… Dünya için dinini satan tüccarlara değil!
Vesselam…
Mustafa TULUKCU
●●●
وَمَا يُؤْمِنُ اَكْثَرُهُمْ بِاللّٰهِ اِلَّا وَهُمْ مُشْرِكُونَ
"Onların çoğu, ancak şirk koşarak Allah'a iman ederler."
Kur’an – Yusuf 106

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.