Din ile birazcık alakadar olan ve bu konuda hiçbir araştırma ihtiyacı da duymamış hangi dindar(!) müslümana sorarsanız sorun bu soruyu:
“Tabii ki, tövbe etmezse öldürülür elbet!” diyecektir büyük ihtimalle size!
"Neden öldürülüyor?" diye sorsanız tekrar:
“Hadisler var! Peygamberimiz böyle emrediyor!” diyecektir yine büyük ihtimal!
Kur’an'da böyle bir şey var mı? deseniz bunlardan azıcık mürekkep yalamış olanlarına biraz sorgular tonda, önce sizi gözleriyle şööle bir süzecek, şayet güven vermediyseniz bu mollaya, gözü tutmadıysa yani sizi:
“Hadisler yetmez mi?.. Annaşılan sen Hadis’leri gabulitmion?!”
“Son zamannarda bide Hadis inkarcıları çıktı garşımıza!”
“Sen Vahhabi misin yoğusam?! Harici filan olmayasın sen?!”
“Ehl-i Sünnet düşmanları hep böledir zaten, bellemişler bi Kur’an Kur’an Kur’an!!!”
gibi sözlerle anında damgalayacaktır sizi anında... Resulullah'a bağlılığını(!) perçinlemenin huzuru, biraz da burnundan solumanın getirdiği sinirle garibim...
Ben böylesi zihinsel fukaraları bir kenara bırakıp işin hakikatine döneyim.
Evet, bu konuda yani “dininizden dönenleri öldürün!” diyen bir tek ayet bulamazsınız Kur’an’da, bir tek ayet!
Tam aksine, Rabbimiz istisnasız bütün kullarına tam bir özgürlük vermiştir Kur'an vasıtasıyla:
“DİLEYEN iman etsin, DİLEYEN DE inkar.” buyurarak. Kehf 18/29
“Dinde zorlama yoktur.“ hükmünü vererek. (Bakara 256)
Tıpkı:
“İşte bu bir öğüttür. Artık KİM DİLERSE Rabbine varan bir yol tutar.” Müzzemmil 73/19
veya:
“Bilsinler ki bu bir hatırlatmadır, DİLEYEN ondan öğüt alır.” Müddessir 74/54,55
buyruğu gibi...
Buna benzer daha nice ayetler var insanları inanç konusunda tamamen serbest bırakan… (Bkz mesela: Tekvir 81/26-28 – Abese 80/11,12 – Yunus 10/99 – Hud 11/28 – Zümer 39/14,15 – Fussilet 41/40 – Ğaşiye 88/21,22 – Nebe 78/39 – İnsan 76/29)
Yeter ki inkarı seçenler, müslümanlara karşı saldırıya geçmesin!..
“Mürted öldürülmelidir!” diyenlerin hepsi sanmayın ki yukarıda yazdığım ayetleri bilmiyorlar!.. Haksızlık etmeyelim, elbette bazıları bunları bilir… Bilir de: “amaaa!” diye eklerler:
“Müslüman olması için zorlanmaz insanlar, tamam. Ama kendi iradesiyle müslüman olduktan sonra artık onu zorlarız.. Hele hele dinden hiç mi hiç çıkartmayız onu!.. Çıkarsa da onu hallederiz!!!”
Şu satırları yazarken o meşhur anekdot aklıma geldi. Çoğunuz biliyor ama ben bilmeyenler olabileceğini farz ederek hatırlatayım yine de, “öldürmeyi aklına koyan ve bunu din zanneden zavallılara” cevap vermeden önce:
Bi Alman etrafındaki müslümanlardan etkilenmiş ve İslam’a girmeye karar vermiş.
Gitmiş üç beş tanıdık müslümanın yanına, fikrini söylemiş ve sormuş onlara:
"Müslüman olmam için n’apmam lazım?"
Demişler “Gusül abdesti alıp Kelime-i Şahadet getircen.”
“Tamam” demiş Alman ve kendisine söyleneni aynen yapmış.
“Sonra?” demiş Alman.
“İki rekat namaz kılman lazım şükür için!” demişler.
“Rekat, namaz dediğiniz de ne?” demiş yeni müslüman.
Onu da anlatmışlar göstere göstere.
Yeni kardeşimiz bunu da yapmış acemi de olsa.
“Sonra?” demiş tekrar taze kardeşimiz.
“Sünnet olman lazım!”
“O da ne?” demiş.
Anlatmışlar işte "accık ucundan" davasını…
Alman şaşırmış:
“Yooo! bak bu olmadı işte!.. Ben bunu yapamam!” demiş ve eklemiş ardından:
“Ben müslümanlıktan çıkcam arkadaş, valla bu iş bana göre değil!”
Bizimkiler:
“Bak işte bu olmadı" demişler! "Sen artık müslüman oldun bunu asla yapamazsın!”
“Niye yapamam ki?” demiş. "Bal gibi yaparım!"
Bizimkiler hatırlatmışlar:
“Seni keseriz o zaman!”
“Bu nası din yav!” demiş Alman şaşırarak.” Girerken de kesiyorsunuz adamı, çıkarken de???”
Latife bir yana düşününce gerçekten de böyle değil mi realite?
Şimdi konuya dönebilirim bir soru sorarak, kesmeyi kafaya koyanlara:
Rabbimiz:
“İman edip sonra inkâr edenleri, sonra yine iman edip tekrar inkâr edenleri, sonra da inkârlarını arttıranları Allah ne bağışlayacak, ne de onları doğru yola iletecektir.” buyuruyor Kur’an’da. ( Nisa 4/ 137)
Şimdi dikkat buyrun:
Eğer bir kimse iman ettikten sonra dinden çıktığı zaman öldürülecek olsa, burada anlatılan durum nasıl gerçekleşecek o zaman???
Yani, iman edip ardından inkâr etmek, sonra iman edip tekrar inkâr etmek, sonra da inkârını artırmak nasıl mümkün olacak???
Var mı buna cevabı olan???
Allah, imanını oyuncağa çevirmiş böylesine yalama tiplere bile fırsat veriyorken, siz kim oluyor da bu fırsatı çok görüp öldürüveriyorsunuz onu he???
Bu mu sizin Müslümanlık anlayışınız???
Allah'a rağmen müslümanlık ha???
Cehaletinizden ve sırf bu sebeple kıyılan canlardan utanın utanın!!!
Allah’a nasıl hesap vereceksiniz bu halinizle, nasıl nasılll???
Peygamberimizin (sav) onca Hadisleri ne olacak peki? diyenler olursa, onlara cevabım şudur:
Resulullah (sav) rakip firma mıdır ki Kur’an’a, yani Allah'a aykırı bir hüküm koysun??? Mümkün mü böyle bir şey???
Hem “O’nun (sav) ahlakı Kur’an’dı” diyeceksiniz sonra da Rahmet Peygamberini caniliğinize payanda yapacaksınız?
Allah’ın Elçisi de tıpkı bizim gibi sadece Kur’an’a uymakla emrolunmuştu, sadece Kur'an'a:
.
اِنَّمَا اَتَّبِعُ مَا يُوحٰى اِلَیَّ مِنْ رَبّٖى
.
“HİÇ KUŞKUSUZ Kİ BEN, ANCAK RABBİMDEN BANA VAHYEDİLENLE UYARIM.” Araf 7/203 (Bu konuda ayrıca bkz mesela: Enam 6/ 50, 51,70, 92, 106, 114, 155 – Yunus 10/15, 109 – Enbiya 21/45- Ahzab 33/2 -Ahkaf 46/9
Resulullah (sav) Kur’an’a aykırı bir söz söylemez, söyleyemez bunu aklınızın bi kenarına yazın:
"Eğer Elçi bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı, elbette onu kıskıvrak yakalardık. Sonra onun can damarını koparırdık da buna hiçbiriniz mani olamazdı." Hakka 69/44-47
Ama Resulullah'ın (sav) vefatından sonra O’nun adına öylesine yalanlar uydurulmuş, öylesine iftiralar atılmıştır ki milyonlara ulaşmıştır bunlar, milyonlara!
Hala da devam ediyor maalesef bu iğrenç yalanlar, iftiralar:
“Tweetleri ikiye katlayın!” Hadis-i Şerifi (!!!) Buhari’de geçmiyor mesela dimi??? Fırından yeni çıkmış tap taze hadisler bunlar!!!
Şu dinin haline, şu hezeyanlara bakar mısınız yav!.. Ne hallere düştük ne hallere!..
Resulullah (sav) gelseydi faraza şimdi dünyaya, emin olun tanıyamazdı kendisine nazil olmuş bu dini!..
Masallar, hurafeler, iftiralar, akıl dışı, insanlık dışı uygulamalar din diye anlatılıyor, din diye inanılıyor bu topraklarda!
M. Akif’in deyimiyle:
“Ne gurbettir çöken İslam’a, İslam’ın diyarında!”
Bak değerli okuyucum,
Dininden dönenin öldürülmesi, Allah’ın indirdiği dinde asla yoktur aslaaa!
Resulullah’a atfedilen sözler O’nun (sav) adına uydurulmuş iftiralardır ancak.
Korunmuş olan sadece Kur’an’dır ve insanlara özgürlüğü veren de Allah’tır. Allah'ın hükmünü kimse değiştiremez, kimsenin haddine değildir...
Hadislere gelince, hiç birisi Kur’an gibi mutlak korunmuş değildir. Pek azı hariç bütün Hadisler Resulullah’tan asırlarca sonra (İmam Malik'in Muvatta'sı 90 yıl, Buhari'nin Sahih'i 190 yıl sonra mesela) yazılmış, toplanmıştır. Bunlara ne kadar güvenilebilir? Kur’an’ın onaylamadığı, Kur’an’ın “A” dediğine “Z” diyen bir söz hadis olamaz! Bizzat Resulullah (sav) dahi:
.
أَعْرِضُوا حَدِيثِى عَلَى كِتَابِ اللّٰهِ فَإِنْ وَافَقَهُ فَهُوَ مِنِّي وَأَنا قُلْتُهُ
.
"Benim sözlerimi Allah’ın Kitabı’nın ölçülerine vurunuz. Şayet kur’an’a uygun düşüyorsa o bendendir; onu ben söylemişimdir." buyurmuştur. Aksi düşünülemez zaten…
Unutmayalım ki hepimiz sadece Kur’an’dan hesaba çekileceğiz, Buhari’den Müslim’den, Ebu Davut’tan, Tirmizi'den değil:
.
فَاسْتَمْسِكْ بِالَّذِي أُوحِيَ إِلَيْكَ إِنَّكَ عَلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍوَإِنَّهُ لَذِكْرٌ لَّكَ وَلِقَوْمِكَ وَسَوْفَ تُسْأَلُونَ
.
“Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen, dosdoğru yoldasın… Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür. VE ONDAN SORUMLU TUTULACAKSINIZ.” Zuhruf 43/43,44
Mürtedin öldürülmesi meselesi Hadis kitaplarına nasıl girdi peki? denilecek olursa, en iyi ihtimalle Tevrat ve İncil’den girdi diyebiliriz ancak:
İşte size TEVRAT:
“Öz kardeşin, oğlun, kızın, sevdiğin karın ya da en yakın dostun seni gizlice ayartmaya çalışır, senin ve atalarının önceden bilmediğiniz, dünyanın bir ucundan öbür ucuna dek uzakta, yakında, çevrenizde yaşayan halkların ilahları için, ‘HAYDİ GİDELİM, BU İLAHLARA TAPALIM DERSE, ona uymayacak, onu dinlemeyeceksin. Ona acımayacak, sevecenlik göstermeyecek, onu korumayacaksın. ONU KESİNLİKLE ÖLDÜRECEKSİN. ONU ÖNCE SEN, SONRA BÜTÜN HALK TAŞA TUTSUN. TAŞLAYARAK ÖLDÜRÜN ONU. Çünkü Mısır’dan, köle olduğunuz ülkeden sizi çıkaran Tanrınız RAB’den sizi saptırmaya çalıştı. Böylece bütün İsrail bunu duyup korkacak. Bir daha aranızda buna benzer kötü bir şey yapmayacaklar." (Tesniye, Bab 131- 1- 3)
İşte İNCİL:
28- “MUSA’NIN YASASINI HİÇE SAYAN BİR KİMSE, iki ya da üç tanığın sözü üzerine ACIMASIZCA ÖLDÜRÜLÜR.” (Pavlus’un İbranilere Mektubu 10. Bölüm)
“BİR KİMSE BENDE KALMAZSA, çubuk gibi dışarı atılır ve kurur. Böylelerini toplar, ATEŞE ATIP YAKARLAR.” (Yuhanna 15)
Kur’an’ın hükmü ise çok açıktır:
Dileyen iman edip kurtulur, dileyen de inkar eder ahirette cezasını bulur; dünyada değil ama!
Yahu kardeşim bırakınız kişinin dinden çıkmasını,
Allah bütün insanlara bizzat Kendisiyle, Peygamberleriyle, Kitaplarıyla, her türlü kutsallarla alay edilmesine bile fırsat, özgürlük veriyor yav. Böyle bir durumla karşılaşırsak eğer, boğazına sarılıp onları öldürmeyi değil oradan geçici süre ayrılmayı bile düzenliyor Yaradan. Okuyun şu ayeti:
“O, Kitap'ta size şöyle indirmiştir ki: ALLAH'IN ÂYETLERİNİN İNKÂR EDİLDİĞİNİ YAHUT ONLARLA ALAY EDİLDİĞİNİ İŞİTTİĞİNİZ ZAMAN, onlar bundan başka bir söze dalıncaya (konuya geçinceye) kadar KAFİRLERLE BERABER OTURMAYIN, yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Elbette Allah, münafıkları ve kâfirleri cehennemde bir araya getirecektir.” Nisa 4/ 140 ayrıca bkz Enam 6/68
Görüyorsunuz değil mi? Dinimizle alay edenlerle bile güzellikle tartışmayı (Nahl 16/125)
şayet işi hakarete, küfretmeye götürürlerse boğazlarına sarılmayı değil oradan güzellikle ayrılmayı, hava normalleşirse şayet tekrar fikri mücadeleye devam etmeyi (Furkan 25/52 - Kaf 50/45) öğütlüyor Rabbimiz…
İslam budur işte… Budur işte İslam...
Madem ki sınavdayız, herkes dilediği cevabı vermekte özgür olacak ki sınav sınav olabilsin!
Sonuç olarak:
İnsanları öldürmek için değil, Kur’an rehberliğinde, aklımızla, bilgimizle, ahlakımızla onların diriltmek için mücâhede edelim… Diriltmek için!..
Müslümana düşen ancak budur... Hidayete ulaştıracak olan da zaten sadece Allah’tır.
Vesselam…
M. TULUKCU
.
وَلَوْ شَاءَ رَبُّكَ لَاٰمَنَ مَنْ فِى الْاَرْضِ كُلُّهُمْ جَمٖيعًا اَفَاَنْتَ تُكْرِهُ النَّاسَ حَتّٰى يَكُونُوا مُؤْمِنٖينَ
.
“EĞER RABBİN DİLESEYDİ, YERYÜZÜNDEKİLERİN HEPSİ ELBETTE İMAN EDERLERDİ. O HALDE SEN, İNANMALARI İÇİN İNSANLARI ZORLAYACAK MISIN?” Kur’an – Yunus 10/99
.
اَنُلْزِمُكُمُوهَا وَاَنْتُمْ لَهَا كَارِهُونَ
.
Nuh: “SİZ ONDAN HOŞLANMAZKEN, BİZ Mİ SİZİ İMANA ZORLAYACAĞIZ?" Hud 11/28
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.