MANŞET!

KUR’AN NASIL OKUNUR VE DİNLENİR?

KUR’AN NASIL OKUNUR VE DİNLENİR? Karanlıklardan aydınlığa çıkalım, (Hadid 9) en doğru yolu bulalım (İsra 9) diye biz kullarına Kitabullah...

21.05.2017

AMELDE HANEFİ, İTİKATTA MATURİDİ?

AMELDE HANEFİ, İTİKATTA MATURİDİ?
Bu başlık çoğunuz için ne kadar tanıdık değil mi?
Daha çocukken öğretmişlerdi hepimize: (Şafi olanlarımız muaf tabi)
Ehl-i Sünnet Vel Cemaat mensupları olarak "Amelde (fıkıhta) mezhep imamımız Ebu Hanife, itikatta ise İmam Maturidi'dir!"
Papağan gibi ezberledik bunu, ve sorgulamadan da kabul ettik.
Öyle ya, o yaşta hocalarımıza, ailemize, çevremize güvenmeyecektik de ya kime güvenecektik?
Sonra sonra düşünmeye başlıyor insan!
"Niye amelde İmam-ı Azam Ebu Hanife'ye mensubuz da itikatta İmam Maturidi'ye tabiyiz???"
"Hem "en büyük imam" diyoruz Ebu Hanife'ye (İmam-ı Azam) hem de itikadını beğenmiyoruz!!!"
Bu ne iş??? :)

Hani İmam Maturidi, Ebu Hanife'den daha önce yaşasa eyvallah diyeceğim. Ama durum öyle değil ki!
İmam Maturidi 863 tarihinde doğdu, 944 yılında öldü.
İmam-ı Azam ise 699 senesinde doğdu 767 yılında vefat etti.
Bu ne demek? Ebu Hanife nereden baksan, İmam Maturidi'den en az 170 yıl önce yaşamış!
Şunu demeye çalışıyorum:
Yav kardeşim, bizim itikatta mezhep imamımız niye Maturidi oluyormuş, İmam-ı Azam gibi devasa bir imam varken???
(Derdim İmam Maturidi'yi küçültmek falan değil, Allah hepsinden razı olsun.)
Şöyle bir savunma beni hiç ikna etmez:
"Efendim, Ebu Hanife elbette büyük bir alimdir, ama itakatla ilgili elimizde görüşleri yoktu!!! İmam Maturidi, Ebu Hanife çizgisinde idi ve Kitabut' Tevhid adlı eseriyle Ehl-i Sünnet'in düşüncelerini o ete kemiğe büründürdü, onun için onun adını zikrediyoruz!!!"
Hadi ordan!
Ebu Hanife'ye atfedilen 5 tane eseri var elimizde:
"Fıkh'ul Ekber, Fık'hul Ebsat, Alim Vel Müteallim, Risalet'ü Ebi Hanife ve El Vasiyye"
Bu beş kitapta, Ebu Hanife'nin itikatla ilgili görüşleri yok da sadece amelde ki görüşleri mi var???
Yemezler!
Sadece Fıkh'ul Ekber'ine bile bakılsa, itikatla ilgili en temel görüşlerini tek tek okuyabilirsiniz. Tam aksine, fıkıh değil asıl itikad üzerinedir bu eseri?
Diğer eserleri de aynen böyledir.
(şimdi tek tek görüşlerini yazmayayım uzun sürer)
Şunu demeye çalışıyorum:
Papağan gibi ezberletilen her düşünceyi sorgusuz sualsiz, körü körüne hemen kabul etmeyelim! Mutlaka sorgulayalım, araştırıp inceleyelim. Farklı düşünenlere sahip olanlara da bir çırpıda itiraz etmeyelim! Belki de yıllarca doğru zannedip savunduklarımız yanlış olabilir! Unutmayalım ki: "Ancak aptallar ve ölüler fikir değiştirmez!"
Bak gördün işte, şu yazımı okuyuncaya kadar pek çoğumuz belki de"YARI HANEFİ" olduğumuzu hiç düşünmemişti?
Hem İmam-ı Azam diye göklere çıkardığımızı -ki gerçekten hak ediyor- hem de itikadını pek beğenmediğimizi veya!
İtikadını iplemediğin kişinin mezhebinden olmak biraz komik olmuyor mu? :)
"Düşünceden korkmayın, düşüncesizlerden korkun asıl!"
Vesselam...
M. TULUKCU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.