TEVBE 5 ve ÖKÜZBAŞLI ANTİLOPLAR!

TEVBE 5 ve ÖKÜZBAŞLI ANTİLOPLAR!

13 Kasım 2012, 21:12

"Kuran'sız Şeriatçı" ile "Ateist Laikçi"nin dillerinden hiç düşürmediği bir ayet vardır Kur'an'da! İkisi de bu ayete sarılır iştahla!

İlki: "Tabii ki keseceğiz, bizzat Rabbimiz istiyor bunu!!!" diyerek yaptığı ya da yapmaya can attığı vahşetini, iğrenç emelini Yaradan’ın üzerine atmak!

İkincisi: “İşte sizin çok merhametli Tanrınız! Ne merhametliymiş be! Tanrınız kan istiyor kan kan!!!” demek için sırf.

●

Bilen biliyor da ayeti, bilmeyenler için yazacağım az sabret. Şu tespitimi oku önce:

Bu toprakların dindar geçineni de dine mesafeli olanı da anlayarak Kur’an okumaz hiç! (Binde bir istisnalar alınmasın.)

Biri okumadan sevdalıdır sözde, diğeri de okumadan nefret eder her nedense!

Ama ikisi de işlerine geldiği ya da akıldaneler kendilerini yönlendirdiği vakit şöyle bi bakarlar Kur’an’a o kadar. Ve ardından haykırırlar:

“Aha işte ayet! Aynen bizim dediğimiz gibi yazıyor bak! Varmış işte! Hani yoktu?”

Dinci sapmasına, Dinsiz de iftirasına dayanak edinir velhasıl Muazzez Kur'an'ı.

Bu bölüme Nokta.

●

Gelelim şimdi o ayete:

“Haram aylar çıkınca artık müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün. Onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup gözetleyin onları. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.” Kur’an / Tevbe 9/5

Ayet bu işte.

Sözüm ona Şeriatçı Cihatçılar, Vahşete özlem duyan Müslümancı'lar bu ayeti delil getirerek:

“Gördünüz işte bak!” derler burnundan soluyarak. “Ne diyor Kur’an’da Rabbimiz bize: Müşrikleri bulduğunuz yerde gebertin, diyor!!! Hani öldürme yoktu dinimizde he!!! Ne yani sen şimdi Kur’an’ı da mı inkar ediyon tatlısu müslümanı!!!”

Ateist dersen dünden hazır buna, böyle bi “malzeme!”deydi zaten aradığı? Durur mu artık mal bulmuş mağribi misali, kim tutar onu:

“Lafa gelince mangalda kül bırakmaz, ‘İslam sevgi ve hoşgörü dinidir’ dersiniz bide!!! Sevsinler sizin fikir özgürlüğünüzü!!! Tevbe 5 neyin nesi peki!!! Fikir özgürlüğüymüş, yok bilmem dinde zorlama yokmuş, yav he he!!! Bakın ey millet, bu İslam tam bi vahşet! Aha size belgesi!!!”

●

"Kuran'sız Şeriatçı" ile "Ateist Laikçi"yi gördünüz mü?

Nasıl oluyormuş Kur’an’dan beslenmek anladınız mı şimdi?

İkisi de ayet okuyor görünüşte he! Ama Tevbe 5’i anlamak için değil ki enerjileri! Sapmak ve saptırmak için. Ne ayetin üzerinde yeterince düşünürler, ne bir yukarı ve aşağısına bakmayı akıl ederler!

Satır aralarında Allah’ın buyurduğunu değil, kafasındaki vehimlerini okurlar sadece!.. Murad-ı İlahi’yi anlama niyeti, hakikati bulma arzusu yok ki bu iki tip mendeburun!

Tevbe 5’i yeterince düşünseler, diğer Sûre''lerde geçen benzer ayetlere bakmalarından geçtim sadece 4, 5, 6’yı dahi birlikte okuma zahmetine katlansalar, işin rengi anında değişecek! Ama İkisinin de rengi kaçacak o zaman; mosmor kesilecekler!

"Müslümancı Cani" vahşetine, "Laikçi Müfteri" de yalanına dayanaktan yoksun kalacak o zaman! Yaparlar mı, isterler mi bunu?

İstemezler yapmazlar tabi! 

●

Bu Dinci ile Dinsiz kankaları boş verelim de, Tevbe 5’i gerçekten anlamak isteyen siz değerli okuyucularıma, aklımın yettiği, dilimin döndüğü kadar olayı özetleyeyim ben:

Madde madde gidelim.

1- Resulullah (sav) dönemini gözünüzde şöyle bir canlandırın! Müslümanların Mekke’de çektiği sıkıntıları... Medine’ye Hicret’i... İslam Devleti’nin kuruluşunu... Medine’deki Yahudiler ve çevresindeki müşrik kabilelerle barış ve saldırmazlık antlaşmalarının yapılmasını... Zamanla Mekke’li müşriklerle de bu konuda uzlaşılmasını yani Hudeybiye müsâlahasını... 10 yıl savaş yapmamayı içeren saldırmazlık maddesine rağmen, daha üzerinden 2 yıl geçmeden Mekke müşriklerinin bu antlaşmaya uymayıp müslümanlara saldırıya geçmelerini... Ve neticede Mekke’nin müslümanlar tarafından fethedilmesini…

İşte Tevbe Suresi’nin ilk ayetleri, Mekkeli müşriklerle Müslümanlar arasındaki bu antlaşmayı, Müşriklerin buna riayet etmeyip saldırması ve sonrası yapılacakları anlatır bize.

Yani mealen:

“Ey Müşrikler! Sözünüzde durmadınız, antlaşmanıza uymayıp bir de saldırıya geçtiniz; cana, mala zarar verdiniz üstelik. Gelin şu yaptıklarınızdan tövbe edin bu sizin için daha hayırlıdır bak! Eğer bunu yapmaz hala inadı sürdürürseniz savaş suçu işleyenleriniz hariç derhal Mekke’yi terk etsin o zaman. Bu size son ihtarımız! (Bkz Tevbe 9/3) Kan dökülmesi yasak, savaş yapılmaması teamül haline gelmiş şu 4 ay (Eşhur’ul Hurum) içinde size asla dokunmayacağız, bu güzel geleneğe biz de uyacağız tamam. Ama sonrasını siz düşünün gari! Demedi demeyin bak!”

Denilen bunlardır işte!

Bundan daha insani, daha medeni ne olabilir? Size saldırmışlar barış döneminde. Antlaşma yapılmasına rağmen hem? Savaş suçu işlemişler alenen düşünün?

2- İşte Haram aylar çıkınca bu türden müşrikler öldürülecek sadece, anladın mı şimdi?

"Sözünde durmamış, antlaşmaya uymamış, savaş suçu işlemiş, hala da kafa tutan saldırgan müşrikler öldürülecek yani."

Bu da mı olmasın???

Yoksa bi insan sırf müşriktir diye durduk yere asla öldürülemez asla! İslam bunu reddeder.

Kaldı ki bu saldırgan müşrikler saldırmaktan vazgeçer de teslim olurlar, ya da esir alınırsa yine öldüremezsin bunları! (Bkz Muhammed 47/4) Asla dokunamazsın artık, kılına halel getiremezsin! Ya ne yaparsın?

3- Şunu yaparsın: Esir aldıklarını tevbeye davet edersin önce. Ardından tevbe eden ve kendiliğinden teslim olan müşriklere söz ve eylemlerinle İslam’ı tebliğ edersin güzelce, ardından dinde kardeş olmayı teklif edersin onlara.

Teklifinizi sözde değil özde kabul ettiklerinin alameti, sizin gibi namaz kılmaları, zekat vermeleridir ki bu durumda artık onlar da sizin gibi 1. Sınıf birer müslüman kardeşiniz olmuşlardır. Derhal serbest bırakırsınız artık böylelerini. (Bkz.Tevbe 5)

4- Söz ve fiiliyatınızla örnek olduğunuz, Kur’an’la kendilerini İslam’a davet ettiğiniz halde hala müslüman olmak istemeyen, müşrikliğinden memnun kalan esirlere gelince:

Madem bunu istemiyorlar eyvallah, "ee zorla güzellik olmaz n'apalım" der, onlar nerede yaşamak istiyorlarsa oraya ulaştırırsın hepsini. Parası pulu, devesi atı yoksa bu kalın kafalıların, istediği noktaya kadar güven içerisinde götürmek de senin görevin! (Bkz.Tevbe 6)

5- İşte böyle yapılacak müşriklere.

“Müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün!” diyormuş ayet!!!

Yok yaa!

Eğer senin dediğin gibi olsa olay, müşrikleri bulduğumuz yerde gebertmekle emrolunsaydık eğer:

“İslam’a davet ettiğin halde hala bunu kabul etmiyorlarsa, ONLARI KENDİLERİNİ GÜVENDE HİSSEDECEKLERİ YERE KADAR GÖTÜRÜVER O ZAMAN!” der miydi ayet??? (Bkz. Tevbe 6)

●

“Savaş suçu işlemiş ve yaptığından da zerre miktarı pişmanlık duymamış müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün!”

ile,

“Yaptıklarından pişmanlık duyup eman dileyenlere önce İslam’ı tebliğ et, hala müşrik kalmayı yeğliyorlarsa öfkene mağlup olma da sakın, güven duyacağı yer olarak nereyi tarif ettiyse sana oraya kadar ulaştır onu”

diyen Kitabullah'ın mesajını tersyüz edip kendi vahşetine dayanak yapan Kur’ansız Müslümancı ile Müfteri Laikçi’ye “Öküzbaşlı Antilop” denilmez de ne denir dostum ne denir???

Kızmadım yav niye kızıyım, haketti ama! :) 

Vesselam... 

 M. TULUKCU - 19 Ocak 2016

 ●●● 

 .

 لَا يَنْهٰیكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذٖينَ لَمْ يُقَاتِلُوكُمْ فِى الدّٖينِ وَلَمْ يُخْرِجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ اَنْ تَبَرُّوهُمْ وَتُقْسِطُوا اِلَيْهِمْ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُقْسِطٖينَ. اِنَّمَا يَنْهٰیكُمُ اللّٰهُ عَنِ الَّذٖينَ قَاتَلُوكُمْ فِى الدّٖينِ وَاَخْرَجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلٰى اِخْرَاجِكُمْ اَنْ تَوَلَّوْهُمْ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ فَاُولٰئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ 

 . 

 "Allah, sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara âdil davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah, adaletli olanları sever... Allah, sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar sadece. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır." 

 Kur'an - Mümtehine 60/8,9