SORGULAMAK!

SORGULAMAK!

Bu millete
"Yoğurt yiyeni karıştırma"mayı, "Ben bilmem merkez bilir"i, "Erken öten horozun kafası kesilir"i, "İslam akıl dini değil, nakil dinidir"i öğütlersen habire, koyun sürüsünden farkı kalmaz haliyle!

Sonunda düşünmeyen... sorgulamayan... körü körüne taklit eden koca bir kalabalık çıkar ortaya!

Doğal olarak bu sürüyü güdecek çobanlara da gün doğar artık.

Öyle ya "Elbet put olurlar öpülen eller, etekler. Elbet öpen oldukça olur öptürecekler!"

Halbuki Kur'an:
.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تَقُولُواْ رَاعِنَا وَقُولُواْ انظُرْنَا وَاسْمَعُوا
.
"Ey İman edenler! Bizi davar gibi güt! (râina) demeyin, bizi gözetle (unzurna) deyin ve dinleyin..." ikazını yapıyor.
Bakara 2/104

Güya kölelik kalkmış! Kula kulluk tarihte kalmış!

Hadi ya!

Şeyhinin Efendisinin, Gavsının Kutbunun, Başkanının Liderinin, Emirinin Bölge sorumlusunun, Abilerinin Ablalarının, Abidiğinin Gübidiğinin emir ve yasaklamalarını robot gibi uygulayanlar köle değil de ne???

Araştırmanın, soruşturmanın, eleştirmenin, tartışmanın olmadığı yerde putçuluk vardır!

Demiyorlar mı her yerde?:

"Kardeş kime bağlısın?"

"Valla ben kimseye bağlı değilim!" desen şaşırırlar. Dudak büküp acırlar sana. Akıl da verirler ha bu beynini kiraya vermişler:

"Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır kardeşş! Aman ha böle yapma mahvolun! Yapış bir Efendi(!)nin eteğine, götürsün seni cennete!"

He götürür!

Sanki eteklinin yeri garanti de!

●

Bu din bizden, Allah'ın dışında hiç kimseye kul, köle olmamızı istemez. Tam aksine bunu günahların en büyüğü (ekber-i kebair) olan "şirk" sayar hatta.
Alimlerden sorup soruşturmak, ulemadan ilim, feyz almak başkadır, bu türden önderleri putlaştırmak bambaşkadır.

Resulullah (sav) ile Ashabının diyaloglarını şöyle bir gözünüzde canlandırın, nasıldı acaba?

Sahabe, anlayamadığı yahut kafasına yatmadığı, zihninde tereddütler oluşturan konuları sorgulamadan kabul mü eder, yoksa her şeyi rahatlıkla sorarlar mıydı?

Tabii ki sorarlardı.

Abdullah İbn-i Abbas:

"Ya Resulallah!" dedi birgün. "Bazen içimizden öyle düşünceler geçiyor ki bu düşünceleri ifade etmektense yanıp kül olmayı tercih ederiz!"

Alemlere Rahmet: "Allahü Ekber! Allahü Ekber!" diyerek memnuniyetini gösterdi ve şöyle buyurdu: "Şeytanın hilesini vesveseye çeviren (kulunu taklitten tahkike yönelten) Allah'a hamdolsun!"

(Ebu Dâvud - Edeb 118/5112)

Bedir Savaşı öncesi Resulullah ordusunu bölgeye konuşlandırdığında ne dedi savaş tekniğini iyi bilen Hubab Bin Münzir:

"Ey Allah'ın Elçisi! Bu şekilde yerleşmemiz Allah'ın emri mi yoksa sizin düşünceniz mi?"

"Hayır Allah'tan bir vahiy gelmiş değil, ben böyle uygun gördüm!"

Bunu duyan Hubab "Sen ne dersen odur doğru!" demedi de:

"Ya Resulallah" dedi. "Burası bizim için hiç de uygun değil şuraya konuşlanmalıyız!"

Ve aynen dediği gibi yapıldı!

(Vâkıdî - Megâzî, C1, Sh. 53)

İslam budur işte! Vahiy değilse körü körüne bağlılık yok, fikir var, tartışma var, ortak akıl var.. var da var...

Yani bu dinde

Düşüneceksin ahbap!

Soracaksın,

Sorgulayacaksın,

Tartışacaksın,

Aklını kullanacaksın!

Budur tahkiki iman ve müslüman.
.

أَفَلَمْ تَكُونُوا تَعْقِلُونَ
.
"Neden aklınızı kullanmıyorsunuz?"
Yasin 36/62

أَفَلاَ تَعْقِلُونَ
.
"Hâlâ akletmeyecek misiniz?”
Yunus 10/16
.
أَفَلاَ تَتَفَكَّرُونَ
.
"Hiç mi düşünmezsiniz?"
Enam 6/50
.
أَفَلَا يَتَدَبَّرُونَ
.
"Onlar derinlemesine tefekkür etmezler mi?"
Muhammed 47/24

türünden nice ayetler var Kitabullah'ta. Bunlar bize bir şey anlatmıyor mu???

●

Hz. İbrahim de sorguladı unutma!
.
وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّ أَرِنِي كَيْفَ تُحْيِي الْمَوْتَى قَالَ أَوَلَمْ تُؤْمِن قَالَ بَلَى وَلَكِن لِّيَطْمَئِنَّ قَلْبِي
.

"Hani İbrahim: Allahım! demişti. Bana ölüleri nasıl diriltiyorsun göster? Buyurdu: Yoksa inanmadın mı? Elbette inandım, dedi. Lakin kalbim tatmin olsun istiyorum!"
Bakara 2/260

Ve bütün peygamberler hasımlarıyla tartışmışlardır.
Hz. Musa ile Firavun ve avanesini hatırlayalım mesela. Ya da diğerlerini farketmez. Elçilerin tamamı fikir mücadelesi yaptılar hep. Şu emir Resulullah'ın şahsında hepimizedir:
.
فَلَا تُطِعِ الْكَافِرِينَ وَجَاهِدْهُم بِهِ جِهَادًا كَبِيرًا
.
"Kafirlere itaat etme ve onlara karşı Kur’an’la büyük bir mücadele ver."
Furkan 25/52

●

Velhasıl tartışmaktan, sorgulamaktan korkmayalım. Beynimizi de kimseye kiralamayalım.

Namık Kemal'in ifadesiyle:

"Bârika-i hakikat, müsâdeme-i efkârdan doğar" çünkü.

"Fikir çatışmalarından hakikat nurları tecelli eder" yani.

Vesselam...
M. TULUKCU

●●●
وَيَجْعَلُ الرِّجْسَ عَلَى الَّذِينَ لاَ يَعْقِلُونَ
.
"Allah, aklını kullanmayanları pislik içinde bırakır."
Yunus 10/100