MANŞET!

KUR’AN NASIL OKUNUR VE DİNLENİR?

KUR’AN NASIL OKUNUR VE DİNLENİR? Karanlıklardan aydınlığa çıkalım, (Hadid 9) en doğru yolu bulalım (İsra 9) diye biz kullarına Kitabullah...

21.05.2017

SÖZ VERMEK?

SÖZ VERMEK?
Ashabtan Huzeyfet’ül Yemâni anlatıyor:
Ben ve babam Bedir savaşına katılamadık. Sebebine gelince:
Hz. Peygamberin (sav) hicretinden sonra Mekke müşrikleri Medine’ye saldırmak amacıyla sürekli hazırlık yapıyorlardı. Biz henüz hicret imkânı bulamamıştık. Hazırlıkları görünce daha fazla kalmayı uygun bulmadık ve babamla birlikte Medine’ye, müslümanların safına katılmak üzere yola çıktık. Kureyş kâfirleri yolumuzu kesip:
"Siz ikiniz kesinlikle Muhammed’in yanına gidiyorsunuz, öyle değil mi?" dediler. Biz de mecburen:
"Hayır, O’na gitmiyoruz!" dedik.
Bunun üzerine bizden, Muhammed’in safında yer alıp kendileriyle savaşmayacağımız hususunda Allah adına söz aldılar.
Ellerinden kurtulmak için bu sözü verdik.
Daha sonra Medine’ye geldik, olup biteni Resûlullah’a anlattık. Bunun üzerine Resûlullah (sav) bize:
.
انْصَرِفَا. نَفِي لَهُمْ وَنَسْتَعِينُ بِاللّهِ تَعَالَى عَلَيْهِمْ
.
"Öyleyse siz bu savaşa girmeyin" buyurdu. "Bizler verdiğimiz sözü tutar, onlara karşı da Allah’tan yardım dileriz."
Kütüb-i Sitte C.12 Sh. 102

Demek ki neymiş?
Kendisine söz verdiğimiz kişi bizim inancımızda olmasa dahi sözümüzde mutlaka duracakmışız, nokta.
Hz. Aişe'nin ifadesiyle كَانَ خُلُقُه الْقُرْآنَ "O'nun (sav) ahlakı Kur'an idi" zira:
.
وَأَوْفُوا بِالْعَهْدِ إِنَّ الْعَهْدَ كَانَ مَسْئُولا
.
"Verdiğiniz sözleri yerine getirin. Çünkü verilen sözler sorumluluğu gerektirir."
Kur’an - İsra 17/34
Bir başka Hadis'te Hz. İbrahim'e (dolayısıyla hepimize) emredilen şuydu:
.
حَسِّنْ خُلْقَكَ وَلَوْ مَعَ الْكُفَّارْ تَدْخَل مداخِل اْلاَبْرَار
.
"Karşındaki kafir bile olsa, ahlakını güzelleştir ki iyiler grubuna girebilesin."
Seçme Hadisler - Diyanet yay.

Şunu da okuyalım:
Resûlullah (sav) birgün bize İsrail oğullarından bir adamın hayat hikayesini anlattı:
- Bu adam, yine kendisi gibi İsrailoğullarından olan bir kişiden 1000 dinar borç istedi. Borç verecek olan:
"Bu işe şahit getir?" dedi. Adam:
"Şahit olarak Allah yeter!"
"O zaman bana bir kefil göster?" Adam:
"Kefil olarak da Allah yeter!" dedi.
Borç verecek kişi:
"Doğru söyledin" diyerek, kendisine belli bir vade ile istediği 1000 dinarı verdi.
Borç alan adam deniz ticareti yapıyordu. Denize açıldı ve ihtiyacını giderdi. Sonra söz verdiği güne yetişmek üzere bir vasıta aradı ama ne kadar çabaladıysa da bulamadı.
Baktı ki gününde yetişemeyecek, bir ağaç parçası buldu, onu güzelce oydu, içine 1000 dinar ile paranın sahibine hitaben yazılmış bir mektup yazıp ağzını kapattı. Ağaç parçasını güzelce düzelttikten sonra denize doğru açıldı ve:
"Allah’ım!" dedi. "Biliyorsun ki ben falancadan borç para istedim. Benden kefil istedi, seni kefil yaptım. Benden şahit istedi, seni şahit gösterdim. Adam da bunu kabullendi. Sözümü yerine getirmek için binit aradım ama bulamıyorum. Allah’ım! Ben bu işimi sana havale ediyorum!"
Sonra da ağaç parçasını denize bıraktı.
Alacaklı adam evinden çıktı ve deniz kenarında beklemeye başladı. Belki bir vasıta gelir de borçlu emaneti getirirdi. Tam o esnada adam, denizden sahile doğru yaklaşan odun parçasını görünce bekledi. Kırıp yakmak amacıyla odun parçasını yanına aldı.
Evde odunu parçalarken bir de ne görsün?!
Velhasıl alacaklı, paraya ve mektuba ulaşmıştı... :)
İbn-i Kesir - Muhtasar C.1 Sh. 280

Biz yeter ki dürüst olalım. Öyle ya ne demiş atalarımız:
"Doğruların yardımcısıdır Allah."
Vesselam...
M. TULUKCU
 ●●●
يُوفُونَ بِالنَّذْرِ وَيَخَافُونَ يَوْمًا كَانَ شَرُّهُ مُسْتَطِيرًا
.
"Allah’ın has kulları, şiddeti her yere yayılmış bir günden korkarak verdikleri sözü yerine getirirler."
Kur’an - İnsan 76/7

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.